BİR BAYRAM DAHA GELDİ VE GEÇİYOR…
İnsanoğlu nefsinin istek ve arzularına göre hareket etmesi halinde, Nefsinin esaretine girmiş demektir.Camide olsun evimizde veya başka yerde olsun yaptığımız ibadetleri, yaptığımız iyilikleri bu meyanda kazandığımız hasletleri çok çabuk harcıyoruz. En ufak bir kızgınlıkla amel defterimizi günahlarla doldurmak için elimiz den geleni yapıyoruz. Halbuki biraz sabretsek her yönden kazançlı çıkacağımızı da biliyoruz.
Müslüman, hayatı boyunca olma sı gereken davranış biçimlerini, sadece bayram günlerine özelmiş gibi, güler yüz, mutluluk, saygı, sevgi ve hürmet, iyilik ve hoşgörü, selamlaşma, hatır sorma, yoksula yardımcı olma, hasta ziyareti, sıla-i rahim(akraba ziyaretleri), Baba dostlarını ziyaret, gibi güzel hasletlerimizi, Bayram bittimi o güzel davranışlarımızı da gelecek bayramlarda kullanmak üzere iç dünyamıza gömüyoruz.özellikle de ibret almamız gereken kabir ziya retlerini yapıp bayram sonrası da hiçbir şey olmayacakmış gibi nefsin esaretine, dünyanın aldatıcı zevklerine kapılıp gidiyoruz.Dünya malına, sanki sahibi bizmişiz gibi, emanetçisi olduğunu bildiğimiz halde, sımsıkı sarılmaya devam ediyoruz. Bayramlardaki davranışlarımız ve tüm insani ve İslami değerlerimiz ruhumuzdan seher yeli gibi uçup gidiyor 'Bayramdan bayrama' deyimi bu davranışlarımızı anlatır gibi oluyor.Tüm bu konuları bildiğimiz halde yapmamamız; İmamı Şafinin şu sözünü de aklımıza getiriyor. "Kırk alimi bir delille yendim.Bir cahili kırk delille yenemedim."
Dünya dönüyor Güneş, Ay, geze genler, yıldızlar velhasıl tüm sema vat, Allah'ın emrinde hatasız ve kusursuz şaşmadan görevlerini yerine getiriyor. Allah'ın kulları bizler, kul olmaktan bile aciziz. Dünya aynı dünya, ancak insan oğlu kendi eliyle ve ihtiraslarından dolayı, iklimlerden tutunda canlı organizmalara,bütün nimetlere varıncaya kadar her şeyin aslını bozduk. insanın fıtrattan gelen her türlü değerleri saygısızca yok ettik ve yok etmeye devam ediyoruz.Başkalarını suçluyoruz. Kendimizi 'Sütten çıkmış ak kaşık' görmeye devam ediyoruz. Suçu dünyanın üzerine atıp işin içerisin den sıyrılıp çıkıyoruz.Tüm bu olanlardan ibret almıyoruz, Yanlışlarımızdan beri durmuyoruz. Ahirette hesap gününün çok çetin olacağını aklı selim her insan bilir ve inanır.Ancak bildiğimiz gibi yaşa maya devam ediyoruz. İnanma yanlarda hem dünyasına hem ahiretine yazık etmiş olur."En büyük nasihat ölümdür" Hadisini kulak ardı edip geçip gidiyoruz.
Allah(c.c) "Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. O zaman hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan her işi, bir hardal tanesi kadar da olsa adalet terazisinde getiririz. Herkesin hesabını görmeye yeteriz."(Enbiya 47) ayetini görmezden gelip kul hakkı yemeye, helal haram ayrımı nı göz ardı etmeye devam ediyoruz
Kibir ve enaniyet paçalarımızdan akıyor.Allah (c.c)"O günahkarların Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri." Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık" diyecekleri zamanı bir görsen."(secde 12) Ayetinde ahirette pişmanlığın fay da vermeyeceğini söylemektedir.
Rabbimiz " O gün onların ağızlarına mühür vururuz da, bizimle elleri konuşur ve yapmış olduklarına da ayakları tanıklık eder. "(Yasin 65) ayetiyle de hiç bir şey den kaçış olmayacağı tastamam şahitler nezdinde her şeyin gün yüzüne çıkacağı günü düşünerek hal ve hareketlerimizin rotasını ona göre çizmeli ve yaşamalıyız.
Mübarek günlerde ve bayramlar da yoğun bir şekilde kazandığımız güzel halleri ve manevi iklimi sürekli yaşamak ve yaşatmak dileğiyle…
Bayramınız ve hayatınız bayram gibi olsun.