DOĞRU ZANNEDİLEN YANLIŞLAR, BİD'AT VE HURAFELER

DETSELİ MEHMET CEVİZ HOCA mehmetceviz69@hotmail.com


Allah Resulü;"Her kim söylemediğim şeyleri bana isnad ederse cehennem deki  yerini hazırlasın"
   Değerli  kardeşlerim.! Uydurulan yanlış ve isnatsız,halk arasında yaygın olarak uygulanan bu davranışların, dinen caiz olmadığı imani ve islami kaynaklardan uzaklaştığı, Bid'at ve Hurafe sarmalının  içinde , tabular altında, dini yaşıyoruz  zannedilerek dinden uzaklaştıran,  yanlış olan davranışlarımızı yani Bid'at ve Hurafeler'i anlatmaya çalışacağım. 

Bidat:Örneksiz bir şey yapmak. Yepyeni bir iş ortaya koymak, umumi kanaata aykırı davranışta bulunmak, daha evvel benzeri olmayan bir şeyi icat etmek gibi anlamlara gelir. İstilahta anlamı ise;Dinin aslında olmayan ve İslamın şer'i delillerine isnat etmeden, sünnete aykırı olarak icad edilen şeylerdir.

Şer'i deliller ile ifade edilen;Kur'an, Sünnet, icma'i ümmet, kıyas fukuha'ın genel görüşlerine aykırı olan hal davranış ve işlerdir. Bid'atlar'ın doğuş sebebi toplumlarda kültür değişimlerinden kaynaklanır. Bidatların doğuşuna yaygınlaşmasına  sebep olan bazı hususlar vardır ki;bid'atın bilinçli üretilmesi, cehalet, Kültürel etkileşim, İslâm öncesinden kalan gelenekler, eski dinlerden kalan alışkanlıklardır. Yada, çok sevap kazanmak, dini vecibeleri fazlasıyla ifa etmek duygusuyla yapılan davranışlardır. 

İslam alimleri bidat'ı ikiye ayırmışlar ki bunlar:iyi ve yararlı gördüklerine bid'at-ı hasene, kötü ve zararlı gördüklerine bid'at-ı seyyie  olarak ayırmışlar dır.örneğin, hadis kitapları yazmak. Teravih namazının cemaatle kılınması gibi sonradan oluşmuş bu örnekler v.b örnekler güzel haslet olarak düşünülmüş ve yapılmasında sakınca olmadığı ifade edilmiştir. Kötü ve caiz olmayan bid'atların kesinlikle yapılmaması konusunda İslâmı emir telakki etmek gerekir. 

    Hurafe;Akla ve gerçeğe aykırı aldatıcı söz demektir. Masal efsane, genellikle gerçek dışı kabul edildiği halde hoşa giden nakil ve rivayetler hurafe olarak adlandırılır. Hiç bir mantık izahı bulunmayan, din adına ileri sürülür.Benimsenen batıl inanç ve davranışlarda hurafe kapsamına girmektedir. Bidat ve hurafelerin çıkış sebeplerinden;önceki dinlerden ve kültürlerden bazı unsurların İslâm dinine taşınması,özellikle Peygamberimiz(s.a.v)'e dayandırılan uydurma hadisler olabiliyor. 

   Çağımızda en yaygın bidat ve hurafelerin başında türbe ziyaretlerinde yapılan yanlışlıklar başı çekmektedir. İslam, insanın dirisine önem verdiği gibi ölüsüne de önem vermiştir. Kabirleri ziyaret edilmesinde, orda yatan insanlara hayır dua edilmesi, Kur'an okunarak bağışlanmasında bir beis yoktur. Sevgili Peygamberimiz(s.a.v) "Size kabir ziyaretlerini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz. Kabirleri ziyaret ediniz çünkü  bu size ahireti hatırlatır." buyurmuştur. Bu nedenle türbelerde bu bağlamda ziyaret düşünülmelidir. Türbe ziyaretlerinde Bid'at ve Hurafe olarak yapılan yanlış davranışları sıralayacak olursak:Türbelerde yatanları beşer üstü varlık olarak  görmek, Allah ile kendi arasında aracı gibi düşünmek iman açısından çok tehlikelidir bu ziyaretleri dini vecibe gibi algılamak yanlıştır Çaput, bez bağlamak ve mum yakmak, Türbelerde yatanlara adak adamak, onlar adına kurbanlar kesmek, Kabrin etrafında bulunan duvar,demir  ve benzeri şeyleri öpmek, Türbelerde eğilerek girmek, Türbelerde yatıp şifayı orada yatanlardan  beklemek, türbe kapılarına, sahip olmak istediği şeyin, mesela ev, araba, çocuk, eş gibi resimlerini çizmek, para bırakmak çok yanlış ve insanı şirke götürebilecek yollar olabileceğini hatırda tutmak gerekir. Türbede yatanlar da  günahıyla sevabıyla bir insan, evet hürmet edilir. Ziyaret edilir. Ama aslolan onunda bağışlanması ve Allah'ın merhametine muhtaç olduğu bilinerek dua edilmelidir. Onunda ahiretini ancak Allah bildiği için neyin ne olduğunu bilemeyiz 

Allahtan bağışlanma ve af istemeliyiz Biz Mü'minler namazlarımızın her rekatında;Fatiha süresini okurken;"Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz"ayetini okuduğumuzda muhalif olarak yardımı başka kapılardan aramak çok büyük çelişki olur. Buda insanı şirke götürebilir. Allahtan istenmediğinde gazab eder. Gayretullaha dokunacağını unutmamalıyız. Allah Resulü;"Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin. Hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin." Bu hadisin iyi düşünülmesi gerekmektedir. Bilgisizlik insanı cehalete ve yanlış ve sapkın yollara sevk eder.Dinimizi sahih doğru kaynaklardan öğrenmeliyiz. 

    Günümüzde halk arasında ya uğur lu yada uğursuz sayılan ve inanılması gereken bazı inanışları şöyle sıralayabiliriz:
Baykuşun ötmesi, insan önünden kara kedinin geçmesi, insanın veya arabanın önünden tavşan geçmesi, kargaların ve horozların vakitsiz ötüşü, iki bayram arası nikah kıyılması, düğün yapılması, cuma ve arefe günlerinde çamaşır yıkanması ve dikiş yapılması, gece vakti tırnak kesilmesi, gece aynaya bakılması, gece ev süpürülmesi, gece dışarıya sıcak su dökülmesi,salı gün temizlik yapılması ,akşam vakti sakız çiğnenmesi, gözlerin seğirmesine hayır ve şer denmesi, ezan okurken köpek ulumasını şerre yormak, kulakların çınlamasını hayır ve şer olarak yorumlamak, bir şeyin kırılması belanın def edileceği  düşüncesi, yeni doğan bebeğin  iyi insan veya alim olsun düşüncesiyle göbek bağının cami bahçesine gömülmesi gibi. 

Ayrıca at nalı, at kafası, kurt dişi, koç boynuzu gibi hayvan iskeletlerini evin dış kısımlarına asmak, nazar boncuğu  takmak veya evin içine veya dışına, arabaların içine asmak gibi pek çok yanlış davranışlar halk arasında yaygın bir şekilde hala devam edilen davranışlardır. Bunların hiçbiri doğru değildir. İnanılmaması gereken ve yapmamamız gereken davranışlardır. Unutmayalım ki,insanın başına Allah 'ın dilemesinden başka hiç bir şey gelmemektedir.
 
Bid'at ve hurafeler sosyal yaşantıda sıkıntılara sebep olmaktadır. Dinî yaşantıda sektelere sebep olmaktadır. Kur'an ve sünnete uymak bizim en temel görevimiz olmalı ve ona göre hayatımızı şekillendirmeliyiz.Bid'at ve Hurafeler icad eden ve devam ettiren kimselerin dünyası ve ahireti hüsrana uğramış demektir. 

   Allah(c.c) Cümlemizi,Bid'at ve Hura felerden uzak, Kur'an ve Sünnet yolunda yaşamayı  nasip eylesin.  Bu vesileyle, Gönül zengini olan engelli kardeşlerimizin haftası kutlu olsun.Cennet ayaklarının altında olan
tüm Annelerin ve Annelerimizin gününü kutlar hayırlar getirmesini Allahtan temenni ederim.