EY AHLAK NEREDESİN …?

  Ahlak;Arapça h.a.l.k kökünden türemekte olup, Seciye,tabiat,huy gibi anlamlara gelmektedir. Ayrıca İnsanın doğuştan, fıtrattan gelen ve sonradan elde edilen tutum ve davranışların tümü olarak ifade edilir.Kişide huy olarak belirtilen iyi ve güzel niteliklerdir.Ahlakın temeli yaratılıştandır.İnsana yakışan bu cevhere bağlı olarak sadık kalmaktır. Allah'ın gönderdiği vahiy dinlerin ana prensibi yine ahlaktır.  İslam dinimizde Ahlakın ehemmiyeti sık sık ayetlerde vurgulanmaktadır.İtikat,ibadet, ukubat, muamelat ve ahlak ana temel konulardır.Allah Resulü; "Benim ahlakım Kur'an ahlakıdır.' ayrıca; "Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır."Buyuran  peygamberin ümmeti olarak tavsiyesine, bir çok Müslüman inadına ahlak yerine miras olarak  mal ve mülk bırakma yanlışına düşmektedirler.Yüce Allah(c.c)kitabı Kur'an da;"Bir Toplum, kendisinde bulunan güzel ahlak ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri değiştirmez. Hiç şüphe yok ki Allah hakkıyla işiten ve kemaliyle bilendir."(Enfal 53) buyurmaktadır.
   Ahlak her toplumun içerisinde kendi yaşam tarzlarının sonucu olarak soyut bir yapı halindedir. Bir çekirdek ailenin dahi, kendi içerisinde diğer aile ve bireylerden farklı ahlaki yapıları vardır. Bu aileden başlamak üzere köy, kent ve şehirlerde toplumsal ahlak kültürünün ölçütlerini oluşturur. İnsan da Ahlakın  temel taşları, aile ve dışsal etkenlerden oluşur.İbni Tufeyl,ibni Arabi, Gazali,Platon ve Sokrates gibi  filozofların  ortaya koyduğu Ahlak kuramlarının temeli özelden genele doğru giden ve erdemli toplumun oluşmasında ana çekirdeği ahlaklı bireylerin oluşturacağını söylemektedirler.    
  Ahlaka sormuşlar seni kaybedersek nerede buluruz.?  diye. Ahlak cevap vermiş "Beni kaybederseniz asla bulamazsınız. Toplum ve millet olarak ahlakı ve edebi tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Tepeden tırnağa herkes gününü kurtarmanın peşine düşmüş, hızla bataklığın girdabına doğru sürüklenip gitmekteyiz.Aileden gelen terbiye ve ahlak yeterince olmazsa,  kaliteli bir eğitiminde olmadığı, imanında zaafa uğradığı ortamda, İnsandan ahlaki davranış bekleyemezsiniz. Bununla birlikte oto kontrolünde  olmadığı zamanlarda insanları durduracak ve frenleyecek ahlak ve edep mefhumu da olmayınca içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Her konuda olduğu gibi ahlak konusunda da kendi politik düşüncelerimize göre baktığımızdan senin ahlaksızın kötü,benim ahlaksızım iyi,diyebilecek yanlış ve hatalı anlayışlar toplumun köküne dinamit koymaktan başka işe yaramaz.Oysaki her ahlaksızlığa karşı toplum olarak birlikte, ahlaksızlıkla mücadele edilirse ahlaklı toplumun oluşmasına katkı yapılmış olur. Herkes kendini  sorguladığı zaman  sonuç daha güzel olacaktır.Sınırsız özgürlük özgürlük değildir. Toplumu insanlık dışı mahluklara çevirmekten başka işe yaramayacaktır. Her şeyin bir kuralı bir tüzüğü vardır. İnsanda yaşarken ahlaki kurallar içerisinde yaşamak zorundadır. Ahlaki sınır aşılınca caydırıcı cezalarla diğer insanları korumak gerektiğidir.Şairin dediği gibi;" Bir ağaç gibi hür ve özgür bir orman gibi birlikte ve güçlü olmak" gerekmektedir. Hangi meslek olursa olsun insan  seçimlerinde  önce ahlak gelmeli sonra liyakat gelmelidir. Ahlaksız bir insan işinde ne kadar profesyonel olsa da bir hiç olacaktır.
  Zengin olalım çok zengin olalım cebimiz parayla dolsun keyfimiz yerinde olsun. Başkasının ahlakı beni ilgilendirmez.Her koyun kendi bacağından asılır gibi düşünceler Müslümana yakışmayan kötü düşüncelerdir. Ahlakın kıymetini, ahlaksızın kendimize zarar verme ye başlamadan ahlaksızlıklarla mücadele etmek ve farkındalık oluşturmak gerekmektedir.Yazar diyor ki;"Şehri imar ederken, nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil, imar ettiğiniz şehri tahrip eder."sözüne göre önce insanı  ahlaken imar etmek ve onları ihmal etmemek gerekmektedir.
 Allah resulü:"Kıyamet günü müminin mizanında güzel ahlaktan daha ağır bir şey yoktur Muhakkak ki Allah söz ve fiilleri çirkin kimselere son derece öfkelenir."
İnsanın içinde bulunduğu topluma ve birlikte yaşadığı insanlara karşı mutlaka sorumlulukları vardır. İn sanlarla iletişim kurarken güzel söz söylemek gönül almak ve nezaket kurallarına riayet etmek esastır.İnsanların kalplerini kırıp onları diğer insanlar içerisinde rencide edecek şekilde kaba ve çirkin sözler söylemek ve bu anlama gelebilecek fiiller ortaya koymak güzel ahlak ile bağdaşmaz.Hz Peygambere duyulan saygı ve hürmet imanın bir yansıması ve dinimizin bir gereğidir Mümin birlikte yaşadığı insanlarla ve toplumla iyi ilişkiler kurabilen elinden ve dilinden insanların emniyette oldukları iyi geçinen kimselerdir.Müslüman böyle olmak zorundadır. Her işin başı Güzel ahlaktır.Müslümanlar Hz.Peygamberimizin ahlakıyla ahlaklanmalıdır. Ahlakın insandaki değerini anlamak için şöyle bir örnek verilebilir. Bir rakamını insan düşünün, sağına her değer için mesela ahlaka, karaktere, merhamete v.s bir sıfır yazılırsa, değer olarak artar kıymet yükselir. Bir rakamının soluna koyduğumuz zaman sıfırları değer düşer ve kıymeti harbiyesi olmaz.
     Hz Ali (r.a);" Her İnsanın kıymeti" Ahlakının" Güzelliği kadardır." Buyurduğu gibi ahlakı güzel olan kıymetli İnsanlardan olmak dileğiyle….