ORUÇ AYI RAMAZAN GELDİ. AMAN DİKKAT!!!
Manevi iklim rüzgarı, Müslümanların ruh dünyasına esmeye başladı. Rahmet ve bereket dalga dalga meltem rüzgarı gibi civara aksettirdi. Yağan yağmurla toprak kokusu, burnumuza bayram ettirdi. Rahmet ayı Ramazanı Şerif hanelerimize teşrif etti. Onb ir ayın sultanı, aynı zamanda içerisinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini barındıran şehri Ramazan hanelerimize misafir oldu. İnananlar cennet bahçesine girer gibi bu aya girdiklerine sevindiler. Mutlu oldular. Oruç, sahur ,iftar, namaz, teravih, mukabele ve hatim gibi imanın lezzetine varacağı bu nimetlerden faydalanmak için seferber oldular. Bu güzelliklerden ruhunu yoksun bırakanlar, Çölleşmiş ruha döner, bu nedenle onlara da bu güzel hasletlerden faydalanması için çağrı yapmakta fayda görüyorum.
Bu ayda da, Garip gureba, yoksul ve düşkünleri koruyup kollamaya güçlü bir şekilde devam etmeliyiz.Gönül. gözümüzü her daim açık tutmalıyız. Hayırlarımızı,zekat ve fitrelerimizi, öncelikle ihtiyaç sahibi akraba, eş,dost,komşu, şayet bunlardan ihtiyaç sahibi yoksa, devlet, sonra güvendiğimiz tüzel ve özel hayır kurumları vasıtasıyla yoksullara ulaştırmalıyız. Kur’anı Kerimi çokça okumalı, mealini baştan sona kadar tekrar tekrar okumalıyız. Fıkıh bilgilerimizi okuyarak güncellemeliyiz. Ruhumuzu manevi gıdalarla doyurmalıyız. Bu ayda Müslümanların manevi duyguları zirve yapar. Merhamet pınarlarının coşmasına vesile olur. Müslümanlar iyiliğe, hayır ve hasenata ağırlık verir. İyi niyet ve samimiyet duyguları oldukça yüksek seviyeye ulaşır.
Bu durumdan faydalanmak isteyen kötü niyetli insan müsvetteleri her zaman olduğu gibi yine ortaya çıkarlar. Seçim ayında, politikacıların, seçimden seçime, seçmeni hatırladığı gibi, sosyal medya, televizyonlar, gazeteler ve benzeri medya organları da Müslümanları hatırlar gibi yaparlar. Her zaman yerden yere vurdukları ve kötülediği Müslümanların, dini duygularını sömürme dürtüleri depreşecek. Dinî içerikli kitap hediyelerinden tutunda, İslâmî programlara ağırlık verecekler. Meşhur Hocaları(!)güzel güzel konuşturacaklar. Dinî programların öncesinde, arasında ve sonrasında ahlaksız ve haramları teşvik eden reklamlar, kimin eli kimin cebinde belli olmayan ahlaksız diziler, Müslümanlara dalga geçer gibi yine bu millete izlettirmeye devam edecekler. Muhterem sorumluda kalkıp ‘Ben evimde bu dizileri izlemiyorum’ diyecek. Görende normal vatandaş zannedecek! Bu millette bu dizilerden sen sorumlusun dememeye devam edecekler. Sünnette neymiş(!)Kur’an bize yeter diyenler, Ciltlerce kitap yazıp milleti sövüşlemeye devam edecekler. Sahte din bezirganları milleti zehirlemeye devam edecek. Biliyoruz ki, Allah(c.c) Şeytanları Ramazan ayında zincire vuracak. Ancak şeytanlaşmış insanlar zincire vurulmama özgürlüğünü kullanmaya devam edecekler. Onlar kaypaklıklarına, kötülüklerine, ahlaksızlıklarına, hak ve hukuk yemeye, insanlara zulmetmeye aç bırakmaya ve can kıymaya devam edecekler.
Bazı insanlar hariç olmak üzere israf ve savurganlık hat safhaya ulaşacak. Davetler, lüks ve lüzumsuz harcamalar yarım kalan yemekler vs tonlarcası çöpe atılmaya devam edecek. Zevk ve ihtiraslarından asla taviz vermemeye devam edecekler. Soykırım yapan İsrail’in mallarını almaya devam edecek, tüm uyarılara rağmen, İsrail menşeili hurmalarını alıp zevkle midelerine indirmeye devam edecekler. ’Altta kalanın canı çıksın’ demeye devam edecekler. Ardından pahalıktan dem vurmayı sürdürecekler. Bir garibe bir mazluma yardım edin denildiğinde, elleri ceplerine gitmemeye, elleri titremeye devam edecek. Emekçi garip bir satıcıdan bir şey alırken çatır çatır pazarlık yapıp, üç kuruşu kar yaptığını saymaya devam edecek. Restoranda yemek yedikten sonra, hava olsun diye yediği yemeğin ücretinden fazla bahşiş vermeye devam edecek. Ülkemizde, Afrika da, Gazze’de, dünyanın birçok yerinde insanlar açlıktan ölmek üzere olduğu, Gazze’de yiyecek ağaç yaprağı dahi bulamadıkları, umurlarında dahi olmamaya devam edecekler.
Ehli kitap dediğimiz insanlar dini bayram ve günlerin de büyük indirimlere gittiği halde, ben Müslümanım çakası atıp, fırsatçılığa devam edecek. Mübarek Ramazanda bari yapmayalım! demeyecek, fırsatı kollayıp, utanmadan sıkılmadan zam üstüne zam yapmaya devam edecekler. Ramazan pidesini bile bu millete iftarda yeme fırsatı vermeyecekler. Ramazan pidesini, uzaktan nefis kokusuyla yetindirmeye devam edecekler. Sonrada konu Müslümanlıktan açıldı mı, mangalda kül bırakma maya devam edecekler.Cenneti ve Cehennemi insan dünyadan kendisi götürür. Siz diyorsunuz ki, Allah cehennem niçin yarattı? Eh! niçin yarattığını her halde anlamışsınızdır!
Ramazanda tutulmayan mazeretsiz bir gün orucun karşılığı ömür boyu tutulan nafile orucun yerini tutmaz. Hasta, yolcu, aciz ve özel mazeretleri olmayanlar ;şekerim var, midemden rahatsızım şöyleyim böyleyim diyerek oruç tutmaktan kaçmaya devam edecekler. Kalbin temiz olmadıktan sonra oruç tutsan ne olur, tutmasan ne olur, demeye devam edecekler. Gençken oruçlarını tutamayıp, yada tuttuğu halde yaşlılığın getirdiği hastalıklardan dolayı oruç tutamadığı için gözyaşı döken, yada camiye gidemediği için hüngür hüngür ağlayan, insanları görmezden gelmeye devam edip namazdan, oruçtan kaçmaya devam edecekler.
Eski günleri değil, eski insanları özlem devam edilecek. Başka inanca sahip olduğu halde, saygısızlık olmasın diye oruç tutanların yanında yiyip içmeyen, kokusu komşu Müslümana gitmesin diye gündüz yemek pişirmeyen gayri Müslimler aklınıza gelecek. Sonrada Müslümanım deyip de Ulu orta yiyip içip oruç tutmayanlara karşı hayıflanmaya devam edeceğiz. ’kimse bana karışamaz özgür bir ülkedeyiz’ diyecek, birde sigarayı içine çekip oruç tutanlarla alay edercesine nefesine çektiği dumanı havaya estirmesine devam edecek. Güya birilerine kızıp, Allah’a savaş açtığının farkına varmadan çirkinliklerine devam edecekler. Mutedil Müslümanlar uyumaya, bir şey yokmuş gibi davranmaya ve sessiz kalmaya devam edecekler. Devam edecekler.. Devam edecekler…
Ramazanı Şerifiniz mübarek olsun. Hayırlar getirsin. Bizlerde ümmetin hayrı için, duyarlı olması için dua etmeye devam edeceğiz.
Dua ile selametle ve oruç ile kalın….