TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK … !
Bu haftaki yazımı tarihe,hazır cevapları ile iz bırakmış meşhur şahsiyetlerin vermiş olduğu cevapları,yerindeyse taşı gediğine koymak gibi düşündüğüm için,siz değerli okurlarımızın özgün fikirlerine sunarım,Şimdiden güzel okumalar diliyorum.
NASREDDİN HOCA
Hoca komşusundan bir kazan ister. İşini bitirince kazanın içine küçük bir tencere koyup iade eder. Kazan sahibi tencereyi görünce:-Bu nedir diye sorar.Hoca cevap verir.-müjde kazanınız doğurdu.Bu haber Komşusunun hoşuna gider.-pekala!diyerek tencereyi kabul eder. Hoca yine bir gün komşusundan kazanı ister. Alır ama bu sefer iade etmez. Sahibi bir süre bekler. Kazanın gelmediğini görünce, Hocanın evine gelir, kazanı geri ister. Hoca üzüntülü bir çehre ile:Sizlere ömür, kazan öldü! der.-Aman Hocam,hiç kazan ölür mü? deyince, Hocanın cevabı hazırdır:kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğü ne niçin inanmazsın? Hoca daha sonra kazanı iade eder.Zaten maksadı, çıkarına düşkün olan komşusuna iyi bir ders vermektir.
MİCHAEL DE BAKEY
Dünyanın en ünlü kalp doktoru; Michael De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve Dr.Michael De Bakey’ e dönerek;
‘Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım,kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?’ diye sormuş. Bunun üzerine Dr. Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş; ‘Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene!’
SULTAN ALPARSLAN.
Yıl 1071 Sultan Alparslan’ın bizans sınırına gönderdiği gözcüler gelirler, heyecanla ve korkuyla;“sultanım bizden 10 kat büyük bizans ordusu hızla yaklaşıyor.”sultan gayet sakin :“biz de onlara yaklaşıyoruz”
DİYOJEN
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır.İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa; ‘Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem’ der. Bu sözün üzerine Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin bir şekilde; ‘Ben çekilirim.’ der.
GALİLE
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ye hasımlarından biri; ‘Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?’ diye sormuş. Galile’de adama yanıt olarak; ‘Doğru, benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?’ demiş.
MEHMET AKİF
Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif’i küçük düşürmek ister ve; ‘Afedersiniz, siz veteriner misiniz?’ diye bir soru yöneltir. Mehmet Akif hiç istifini bozmadan ‘Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?’ şeklinde gence cevap verir.
YAVUZ SULTAN SELİM
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz Sultan Selim ona; ‘Sen sır saklamayı bilir misin?’ diye sormuş. Vezir; ‘Evet hünkarım, bilirim’ dediğinde, Yavuz Sultan Selim’de ona; ‘İyi, ben de bilirim.’ diyerek vezirine güzel bir mesaj vermiş
Yavuz Sultan Selim'e İran Şahı İsmail, bazı kıymetli eşyalarla birlikte bir sandık dolusu hayvan pisliği gönderir. Buna karşılık padişah bir sandık dolusu Güllü lokum gönderilmesini emreder. Sandığın içine de şöyle bir not düşer. "İsmail,Herkes yediğinden ikram eder.'
CHURCHİLL
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill’ i davet etmiş ve davetiyeye de bir not iletmiş; ‘Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.’ Churchill, hemen cevap göndermiş; ‘Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa!’
MEZAR
Amerikalı işadamı, Çinliyle alay ederek sormuş; ‘Mezarlarınıza koyduğunuz pirinçleri, ölüleriniz ne zaman yiyecek?’ Çinli, başını kaldırmadan cevap vermiş; ‘Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.’
YAMA
İncili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış.Kral bunları görünce dayanamayıp; ‘Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı?’ diye sorunca, İncili Çavuş; ‘Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, Beni de size göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek efendim’ cevabını vermiş.
GANDİ
İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi’nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü vardır. Davetten çıkınca bir gazeteci sorar; ‘Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?’ Gandi, hiç aldırmadan cevap verir; ‘Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.’
BİLİNEN BİR FİLOZOF
Meşhur bir filozofa; ‘Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?’ diye sorulduğunda ‘Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan’ demiş.
'Kırk düşün bir söyle' düsturu kılavuzumuz olması dileğiyle, Merhamet ve Sevgi ile kalın…