ARTIK YOK O NEFESLER
Dayanmıyor yürekler ülkemde büyük acı
Babalar kan ağlıyor perişan ana- bacı
Yıkıldı evler barklar kırık baştaki tacı
Enkazın altından mı duyuluyor o sesler?
Ölüyor susuzluktan artık yok o nefesler…
Dört duvarın huzuru yıkılıp başlarına
Ecel bu, bakmaz elbet gidenin yaşlarına
“Şehittir” yazılır mı o mezar taşlarına
“Kurtarın bizi burdan” duyuluyor o sesler,
Titreyerek soğuktan artık yok o nefesler…
Hiç eksilmiyor umut, bin bir dua dillerde
“Allahüekber!” sesi sedye tutan ellerde
Oyuncak bir bebeğin sallanışı tellerde,
Sahibini soruyor duyuluyor o sesler
Yıkılan o bozuktan artık yok o nefesler …
Altı şubat kara gün silinmiyor, geçmiyor
Gözyaşları dinmiyor , ağzı bıçak açmıyor
Kaç mucize kurtuldu, sevinç adres seçmiyor
Can Canan’ı soruyor duyuluyor o sesler
Geçtik çoktan “yazık’tan artık yok o nefesler…
Yüzyılın depremi bu, felaket, soğuk ve kar
Herkes seferber oldu, yollar kırık, geçiş dar
Maraş, Hatay, Adana, Kilis Antep daha var
Osmaniye, soruyor Diyarbakır’da sesler?
Yardım geldi uzaktan artık yok o nefesler…
Kefenler yetmez oldu, harabe oldu her yer,
İskenderun’da yangın, Adıyaman bir ses ver
Altmış ülke koştular Urfa alınlarda ter,
Erzak, tır, mezar, çadır, imdat ister o sesler
Habersiz kara aktan artık yok o nefesler…