UYUTULAN HAYATLAR
Bağımsız bir ülkenin onurlu yurttaşlarına insanca bir yaşam sağlama hedefinden vazgeçmenin sonu, Kadın ve Çocuk cinayetlerinin, kara para aklamanın, vergi kaçırmanın ve affedilmenin önünün sonuna kadar açılmasıdır…
İçinde nefes aldığımız doğa, orman, su, yaşam alanları bir bir yok ediliyor. Kurutulan dereler ,kirlenen sular, yakılan ormanlar, yok olan tarihi eserler, değerleri yok edilmiş toplum, tutuklanan gazeteciler ,katledilen kadınlar ve çocuklar ,artan istismarlar, cinayetler…Hayvan katliamları ve uyutulan hayatlar…
Yaşanılması mümkün olan bu güzelim coğrafyada, sistemin çarpıklığı, para babalarının kar hırsı, cemaat-tarikatların uyuttuğu beyinler ile her geçen gün geriye, Ortaçağ karanlığına sürüklenen bir sistemin getirdiği yozlaşan, yok olan çürüyen ahlaki değerler ve akıp giden gelecekler...
Bir toplum olabilmek için, bu memleketi ayakta tutabilmek için hava kadar, su kadar önemli bir şeyler daha vardır. Oda onur ve ahlaktır. Onurunu ve ahlakını kaybeden bir toplum adım adım çürümeye başlamıştır.Çürümenin, yozlaşmanın, yok olmanın sınır tanımadığı bir ülkede çocuk, kadın, ağaç ve de sokak hayvanı olmayacaksın örneğin…
Sistemin yaratmaya çalıştığı dindar ve kindar bir nesil yetiştirme çabalarıyla ortaçağ karanlığına giden bir toplum oluşturma gayretinin sonuç vermeye başladığı görülmektedir.Çocuklar, katledilen, tecavüze uğrayan, istismara maruz kalan çocuklar. Okula gitmesi gereken ama tarlada, sokakta, iş yerlerinde çalışmaya zorunlu bırakılan çocuklar…
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da bir çocuk öldürüldü. Narin kızımız hunharca katledildi. Aile düzeni içinde yaşamı elinden alındı….Hayalleri yarınlara kaldı. Narin kızımız ilk değildi elbette. Ensar vakfında istismara uğrayan çocuklar, Aladağ’da tarikat yurdunda yanarak can veren kızlar, ceylan gözlü güzel çocuklar, umudu yarım kalmış Uğurlar için adalet yaratılmalıdır.
En zayıflara, korunması gerekenlere, çaresizlere el uzatılması gereken bir ülkede ne yazık ki en çokta onlar zarar görüyor… Kadın, çocuk cinayetleri, istismarlar artmış, derelerine santral yapılmış, suları kirletilmiş, yakılan orman alanlarına villalar inşa edilmiş, ahlaki değerleri her geçen gün yok olmaya yüz tutmuş bir ülke yaratılmış ve uyutulan bir toplum oluşturulmuştur.
Bu ülkenin geleceği yeniden inşa edilmeli. Kadınlar, çocuklar korkmadan özgürce yaşamalı, tarlalar başak başak olmalı, fabrikalar üretim yapmalı, ormanlar yeşermeli, dereler gürleşmeli. Bu ülkenin üzerine sürülen kara leke silinmeli, kara bulutlarda dağıtılmalıdır…
Yüreğinizden umudun eksik olmadığı güzel günlerin özlemi ile,
Umut dolu yarınlar sizlerin olsun…