Bir ölüler Değişmez Bir Deliler Değişmez
İnsan değişir. Değişmelidir. Öğrendiklerinden,yaşadıklarından,tercübelerinden değişir.Her ne kadar bilge insanlar ‘’insan değişmez ‘’diyorlarsa da insan değişmeli. ‘’iki günü aynı olan ziyandadır’’Buyrulmuştur. İyi yönde gelişim göstermeli insan. Dün dün de kaldı cancagızım, Bu gün yeni şeyler söylemek lazım.Diyen Mevlana,yine değişimi,gelişimi işarat etmiştir.
Taşımalı eğitimin en büyük zararı köyde yaşayan öğrenci velilerine olmuştur. Köye bir öğretmen atandığında, öğretmen ile sürekli iletişimde olan veliler,kendi çocuklarıyla birlikte öğreniyorlardı.Bir veli toplantısı yapıldığı zaman ilk önce anne gidiyordu toplantıya.Şimdi veli toplantısına köyden şehire gitmek onlar için meşgale.Bir de üstüne velilerin tarlada bahçede çalıştıklarını var sayarsak.Öğrencinin durumundan haberdar olmayan veliler topluluğu çıkıyor karşımıza.
Annem ‘’Okumanın yaşı yoktur’ diyerek,yetmiş yaşında okuma yazma seferberliğinde ilkokul diploması almıştı.Gözlerindeki sevinç anlatılır gibi değildi.Kız çocuğu okumaz diye,dedem okula göndermemiş.Dedemden bahsederken,topragına ağırlık varmasın da,ben çok çektim bu cahillikten diye de eklemeyi ihmal etmezdi.
Bir öykü de çok güzel tanımlanmış insan değişirse neler olabileceği.
Babanın Pazar günü için çocuğuna park sözü vardı. Ancak içinden götürmek gelmiyordu. Gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.
Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
“Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götüreceğim!” dedi.
Sonra düşündü:
“Oh be, kurtuldum! En iyi Coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama kadar düzeltemez!”
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
‘’Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz!” dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:
Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzeldi...
Evet,işte buydu.İnsan düzeldiğinde,dünya kendiliğinden düzeliyordu. İnsan değişim gösterebildiği zaman,akışa uyum sağlamakta direnç gösterdiği ölçüde kendini yenileyebilirdi ancak.
Örneğin, tüketim çılgınlığına karşı,ihtiyacı olanı almak gibi. Okuyarak,araştırarak öğrenmek gibi.İhtiyacı kadar yiyecek alarak ,fazlasını çöpe atmamak gibi.Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demeden,diğerinin acısına omuz vermek gibi. EN lerimiz değişebilir.Değişmelidir.Değişim göstermeyen
‘’ya ölüdür,ya deli ‘’Gerçek değişim yavaş yavaş olandır.Değerlerimiz değişir,arkadaşlarımız değişir,sevdiklerimiz,sevemediklerimiz değişir,olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler değişir.Bakış açımız değişir.Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.İnsan kendini tanır.İyi huylarınıda,kötü huylarınıda bilir.Neyi bilip,neleri bilmediğinide bilir.Bu anlamda değişim göstermek için adım atmalıdır.Can çıkar,huy çıkmaz sözünü baz almadan.İyi olana,ilime,bilime,doğruya,güzele doğru değişim göstermeliyiz.
Biyolojik olarak yaş aldıkca değişim gösterdiğimiz gibi.Kişilik olarak da değişebiliriz.Keşkelerimizden sonra,pişmanlıklarımızdan sonra,ön yargılarımızdan sonra değişebiliriz.İnsan ilk önce kendine geri bildirim göndermeli.Ben kimim,ne yapıyorum,nasıl yaşıyorum gibi.İlk başa ‘’insan sevgisini’’ koyarak ve bundan hiç vazgeçmeyerek başlayabiliriz.Farkına varmak en büyük değişimdir.Etrafınızda olan bitenden başlayarak farkına varınız ve asla bir daha eskisi gibi olmayınız.Dünyadayız,eğer biz değişirsek dünya değişir.Dünya yı değiştiremiyorsak da,dünyamızı,bakış açımızı değiştirebiliriz.
Hiç kimse değişime karşı değildir. Yeter ki ucu kendisine dokunmasın. - Ahmet Hamdi Tanpınar Size dokunsun lütfen bir ucu,iyi ve güzel olana değişim gösterelim.
Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmem için sükunet, değiştirebileceklerimi değiştirebilmem için cesaret ve aradaki farkı bilmem için akıl ver. -
John Green