HOOO EŞEKLER DİYALOĞU…
Köyde yaşayan yaşlı karı kocanın iki eşeği varmış. İki eşeğin de ayrı görevleri varmış. Biri dağdan taştan odun getirir, tarlaya gider sap saman getirirmiş. Diğer eşek de evde kalır, köy çeşmesinden su taşır, yakın bağa bahçeye gidermiş. İki yaşlı karı kocanın iki eşeği birlikte yaşarlar hooo eşek öte, hooo eşek beri aralarındaki tek diyalog da buymuş. Ho eşekler de birbirlerini hiç sevmemelerine rağmen, çıkarları söz konusu olduğunda hemen eşekler diyaloğu başlarmış.
Akşam oldu mu iki eşek ahıra girince birbirleriyle dertleşirlermiş
_ Hooo eşek bu gün ne yaptın
_ Çok yoruldum, kışlık odunun hepsi sırtımdan geçti
_ Sen ne yaptın bu gün
_ Ben de bu gün bağa gittim, kaç çuval soğan sırtımdan geçti
_ Ne olacak bu bizim hooo eşeklik halimiz, bir hal çaresi bulmalı
_ Evden kaçalım
_ Kaçalım da nereye gidelim
_ Alıp başımızı gidelim
İki eşek bir olmuşlar, aralarında eşek diyaloğundan anlaşıldığı üzere almış başlarını, düşmüşler yola.Yaşlı karı koca eşeklerin kaybolduklarını sanmışlar, çok da uzağa gidemeyecekleri için, haber salmışlar eşe dosta. Bizim hooo eşekler kayboldu, bilen gören olursa bize haber versin.
Neyse bizim Hooo eşekler az gitmişler düz gitmişler, dağ taş bilen hooo eşek önden, öteki hoo eşek arkasından durup dinlenmeden yol almışlar.O kadar yol gitmişler ki aç susuz, uzaktan bir kulübe görünmüş. İki eşek o kulübeye sığınmışlar. Karınları aç, yoldan yorgun beklemeye başlamışlar. Az sonra evin sahibi yaşlı bir nine gelmiş. Bir bakar ki havlusunun önünde iki hooo eşek yatıyor.
Yaşlı nine elindeki su kovasından biraz su vermiş, içeri girmiş yatmış. Sabah olmuş uyanmış nine, bakmış eşekler hala kapıda yatıyorlar. Ninenin onlara vereceği sapı samanı yokmuş. İki hooo eşek aç kalmışlar. Nine hazır eşek bulmuşken odunumu getireyim, suyumu dolayım diye düşünmüş. Hoo eşeklere binip birine su , diğerine odunları yüklemiş gelmiş. Nine yine biraz su vermiş ama sap saman olmadığı için yiyecek vermemiş.
İki Hooo eşek akşam olunca yine dertleşmeye başlamışlar. Biri diğerine nine bizi yormadı ama sadece su verdi, burada kalırsak açlıktan öleceğiz. Ne yapsak acaba diye düşünürken. Öteki hooo eşek demiş ki insanın olmadığı yerlere gidelim. Diğer eşek bu teklife sıcak bakmış, tekrar yola koyulmuşlar. Az gitmişler, uz gitmişler bir ormana girmişler. Biraz akarsu, biraz kuru ot bulmuşlar.
Artık bizi yoramazlar, insanlardan kurtulduk, burada otumuzu yer, suyumuzu içeriz diye düşünmüşler. Eylül geçmiş, ekim geçmiş, sıra gelmiş kasım ayına. Kasım ayı ,önce sert bir rüzgar, arkasından sulu sepken kar ile karışık yağmur. Eşekler evden kaçtıklarına pişman bir ağaç altına sığınmışlar ama hemen akasından tipi başlamış. ‘’ Eşek kışı geçirir de yediği ayazı kendi bilirmiş
‘’Keşke yedikleri sadece ayaz olsaymış, üstüne bir de korku başlamış. Üşümüşler, acıkmışlar, yorulmuşlar, susamışlar, korkmuşlar .Ho eşekler gecenin ayazından tir tir titremeye başlamışlar, tipi her ikisini de oradan oraya savurmaya başlamış. Arada bir birbirleriyle konuşuyorlar, ne yapacaklarını düşünüyorlarmış. Her ne kadar birbirlerine destek olup yan yana durmaya ısınmaya çalışsalar da tipi dinmiyormuş, üstelikte artık yürümekte zorlanmaya başlamışlar. Hoooo eşekler acı içinde anırmaya başladıkları sırada uzaklardan vuuu kurt ulamaları duyulmuş.
Hooo eşekler ne yapacaklarını şaşırmışlar, ya donacaklar ya kurtlar yiyecek. Biri diğerine söylenmiş, bu evden kaçma fikri ilk önce senden çıktı. Diğer eşek ister benden çıksın, ister senden çıksın ne önemi var ya donacağız, ya kurtlar bizi yiyecek. Evde dursaydık eğer, yoruluyorduk ama karnımız doyuyordu, sıcak ahırımız vardı, şimdi ne yapacağız diye çıkışmış.’’ Kişi akranından azarmış ‘’ birbirlerini ayartmasalarmış, şimdi dönüp birbirlerini suçlamazlardı.
Boğazlarına kadar kar dolmuş, donmak üzereyken kurtlar etraflarını sarmış hooo eşeklerin. Kurtlar kasımın ortasında eşeklerle bir güzel ziyafet çekmişler kendilerine.
‘’ Semer vurdurmayan eşeğin sırtı acırmış’’ Keşke sadece sırtları acısaymış, iki hoooo eşek kurtlara ziyafet olmuş. İki Hooo eşeklerin ölümü, kurtlara düğün olmuş. Eşekleri kaybolan yaşlı karı koca da birbirlerini suçlamışlar. Kadın ben sana dedim ‘’ Eşeği sağlam kazığa bağla, ondan sonra Allaha yalvarırsın ‘’ Diye. Adam da demiş ki, hanımmm hanımmmm kaçmaya niyetli eşekleri çelik kazıklara bağlasan durduramazsın.