İnsana Değer Biz de Huydur, Sen Nereden Bileceksin
İnsan sevdiğine mi değer verir, Değer verdiğini mi sever
İnsana değer vermekten başlayalım. İnsan yaratılmışlar içinde mükemmel bir zekaya sahip canlıdır. Aklı ile diğer canlılardan onu ayıran özelliği çok manidardır.
‘’Ben bir insan olmaya geldim’’ Sözünün içini dolduramadığımız zaman vay halimize. Bu dünyaya gelmiş olmamızın geçerli bir nedeni olmalı. Buna ben bir insan olmaya geldim diye var sayarsak eğer, içine ne koyacağız.
İnsan olmak, canlı, kanlı, vücudunun üzerinde bir kafası, hemen sol tarafında atan bir kalbi olması demek değildir. İnsan olmak kablolar ağı olan beyninde doğruyu, yanlışı seçebilecek bir yeteneğe sahiptir. Bu demektir ki insanın idrak mekanizmasını çalıştırdığında kendiliğinden iyiyi, kötüden ayırabilme yeteneğine sahiptir.
‘’Ben bir insan olmaya geldim’’ Ne kadar merhametlisin, ne kadar vicdanlısın, ne kadar sevgi dolu, ne kadar değer yargıların var.
‘’İkilik kinini içimden atıp/ özde ben bir insan olmaya geldim / meğerse aşk imiş aşkın mayası/ Ona mihrabımış kaşın arası /Hakkın işlediği kudret boyası / Yüzde ben bir insan olmaya geldim /İzde ben bir insan olmaya geldim/Serimi meydana koymaya geldim/ O aşkı mecazla yandım yakıldım / Közde ben bir insan olmaya geldim…Nimri Dede
‘’İnsan kainatın kalbidir ‘’Kaç insan kainatın kalbine doğru yol alıyor ki sormak lazım. Öyle ya insan özel bir varlık, bunu bilip onu güzel eyleyen ve güzel gören yine insanın güzel kalbidir. Dünyanın kalbi bir saat gibi çalışır. İnsan yelkovanın akrebi kovaladığı gibi kendini kovalar. Bu kovalamaca bildiğiniz bir iç savaştır. İnsan kendine sorar ben kimim, nerden geldim nere gidiyorum, nasıl geldim, nasıl gideceğim. İşte tam da burada ‘’ Ben bir insan olmaya geldim ‘’ sözü devreye girdiği zaman ,insan olmanın meşakkatlı bir yol olduğunu da bilmek gerekiyor.
İnsan, değer verdiğini sever, değer verilecek bir insansa eğer zaten sever. Bu anlamda insana değer bizde huydur, siz nerden bileceksiniz diye bir başlık atmamın sebebi ,insanı ve değer vermeyi bilmeyenlere bir atıfta bulunmak içindir.
‘’İnsan olmayan bilmez insan kadrini, insan olmayan kazmasın kabrimi ‘’ Rahmetli dedem bu sözleri söyler, arakasından şu sözleri eklerdi. İnsan olmayan değer bilmez, derdini anlatma, dert bilmeyene.
Ziya Paşa da bir şiirinde şöyle yazar.
Asaf’ın miktarını bilmez Süleyman olmayan /Bilmez insan kadrini alemde insan olmayan.
İnsanı bilmek, insan kadrini bilmek, Asaf dediği şairin erdemli olmak anlamında ,erdemli insanın değerini bilmekte bir erdemdir. Sevmeyi bilmek, dürüst olmak, değer bilmek, adaletli olmak saygılı olmak gibi evrensel değerlerimizi belirleyen en güzel olanı değer bilmek ve sevmektir.
Bu anlamda değer bilmek ve değer vermek insanı güzel yapan en güzel eylemden biridir.Değer bilmeyene de ne söylesen boşadır. Zira kişisel değerlerimiz var bizim her insan da olması gereken. Özgünlük, empati, eşitlik, nezaket, kararlılık, iyimserlik, tutku, yeterlilik, cesaretlilik, bağlılık ve takdir gibi. Takdir dediğimiz değerin bir diğer anlamına gelir ki değer verdiğimiz insanı severiz ve takdir ederiz. Bu insan da huydur, bilmeyen bilmez, belki de bilmek istemez. Bütün bunları besleyen ortak değerlerimiz, adalet, ahlak, saygı ve güvendir. Ne güzeldir güven duymak ve güvenilir insan olmak...