PİNOKYO BURUNLULAR

SEVİL KÖSE sevil.kose.mehmet@hotmail.com


Yalan, kötü huyların en başında gelir. Yalanın pembesi ,sarısı olmaz, yalan yalandır. Hiç yalan söylemedim diyen ilk yalanı söylemiş olur. Peki insan neden yalan söyler, ya da neden yalanı alışkanlık haline getirir. Yalanı deneyimleyip o an paçayı kurtarmışsa, yalanı alışkanlık haline getirebilir. Yalan bir öğretidir. Büyüklerin yalan söylediğine şahit olan çocuklar, bunun yanlış olduğunu anlayamazlar, şahit oldukları her yalanı zamanla onlarda öğrenirler. Büyükler, küçükleri tembihlerken sakın yalan söyleme diye, küçükler büyüklerin yalanlarına şahit oldukça bunun yanlış olduğunu nasıl anlatacağız.

Bir kere yalan söyleyen her zaman söyler. Yalan söyleyen insandan hem kendine hem çevresine her kötülük gelir. ‘’Yılandan korkmam, yalandan korktuğum kadar ‘’ sözü de çok manidardır. Yılandan daha tehlikelidir yalan söyleyen insan. Ayrıca ‘’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ‘’Sabah söylediğiniz yalan akşama ortaya çıkar.

Bir zamanlar bir yalancı çoban varmış. Koyunları otlatmaya meraya gittiğince avazı çıktığı kadar bağırırmış ‘’ Kurtlar geldi, kurtlar geldi ‘’ diye. Çobanın bağırtısını duyan köylüler eline çapayı, küreği ,tüfeği alıp kurt kovalamaya  koşarlarmış. Çoban bunu ara sıra hep yaparmış. Bir gün gerçekten kurt gelmiş, çoban başlamış bağırmaya, imdaaaat yetişin, kurt geldi sürüye diye. Köylüler bu çoban yine bize şaka yapıyor, işimiz gücümüz var bu sefer bağırsın dursun gitmeyelim, demişler. Kurt sürüye dalmış, bütün koyunları telef etmiş. Çoban ağlayarak köye dönmüş ,başlamış veryansın etmeye. Neden gelmediniz, ben çok bağırdım diye sitem etmiş. Köylüler, ey yalancı çoban, daha önce yalan söyleyip bizleri kandırmasaydın, senin yardımına koşardık. Yine yalan söylüyorsun sanıp yardıma gelmedik.

Yalancı Çobanlar çoğaldıkça çoğaldı ama zarar yine kendisine. Zaten ilk yalanı insan kendisine söyler. Karşısındakini kandırdım sanan insan kadar aptal bir insan yoktur bu dünya da. Yalan hep ayıptır, hem günah. Ayıbı, günahı bilmeyen insanlar günü kurtarmak adına bin bir çeşit yalan söylerler.

’’Yalan söyleyenin yüzü kara çıkar ‘’ Karadan utanan kim, arap bacı gibi dolanmaktan hiç rahatsız olan bile yok. Aile büyükleri yalanı huy haline getirmişse eğer, çocukları kurtarmak hiç mümkün olmayacaktır. Bir kere yalan söyleyen insan herkese yalan söyler. Gün gelir yalanı öğreten anne ya da baba, kendi silahlarıyla kendileri vurulur. Yalan söyleyen insana asla güvenilmez, kendi itibarını kendi kaybeder. Gün gelir hiç kimse yalan söyleyen insana güven duymaz da.Foyası meydana çıkan yalancının itibarı olmaz.

Pinokyo'yu da unutmayalım, yalan söyledikçe burnu uzayan tahtadan oyuncak pinokyo. Hani tahtadan olsa yalan söyleyenler, gidip bir marangoza kestirirler ama canlı, kanlı insanlar yalan söylediğinde bunu düzeltecek bir kurum yok. Yok ama gün gelir tek tek yalanları ortaya çıktığında hem bu dünya da hem öteki tarafta bunun hesabı sorulur. Yalan söylemek utanç vermiyorsa, günah nedir bilmiyorsa  yapacak bir şey yok. Zaman yalanı da, yalancıyı da en güzel şekilde değerlendirir. Bir gün gelir söyledikleri yalanlar kendi ayaklarına dolanır, ki dolanmaz diyen yalan söyler. Kaygı ömür bitirir, Yalan bahtı bitirir.

Yalanı bilerek ya da bilmeyerek öğrettiğiniz her çocuk, öğrendiği  yalanı size de söyler. Siz siz olun yalan söyleme hastalığına tutulmayınız, tıp da adı Mitomani  demekmiş. Bu hastalık akıl hastalığından bile tehlikelidir, zira yalan söylemeden duramaz. Her şeyinde bir yalan dolan, bir hile, bir iş bitirme vardır. Bu yalan söyleyen hastalığın tedavisi de varmış. Onları utandırmadan  uyararak doktora gitmesi gerektiğini iletmeliymişiz. Aslına bakarsanız yalan söyleyen insanın çok zeki olması gerekir, zira bu gün söylediği yalanı yarın unutur.

Günah işlemenin bir çok yolu vardır, en baştaki yol da yalan söylemektir. Demiş Holmes. Yalan ile yapılan, yalan ile yıkılırmış, sonucu her ne olursa olsun asla yalan söylemeyiniz. Yalanın bedelini yalan söyleyen ödermiş. İki yüzlü pinokyo burunlular sizlerden uzak olsun.