2. YIL
Büyülü zamanın içinden geçerken büyüsüz yazmıştık, işte bu yüzden bozulmuyor, işte bu yüzden bozulmayacak! Niçin bu kadar eminsin? Evet eminim ve emin olduğum çok şey var ki bu kadar emin konuşabiliyorum. Hadi bir tanesini söyle bakalım, büyüsüz yazdın ama büyülü sözler ile yarı baygın hâle getirmesini ne çok biliyorsun ve biliyorsun estetik olmayanı bile estetik bir şekilde yazabiliyorsun! Șimdi olayları bir metne resmedip yazmaya bașlasam metnin güzelliğinin gölgesinde kalacak olaylar. O vakit gölge etme başka ihsan istemem deyip göz göze geldiğimiz bir olayı anlatsam olur mu? Neden olmasın sevgili yazarım, zaten güzel günler geriden geliyor. Gelsin, bizim de beklemeye niyetimiz var!
Ne çok "yazmak " geçiyor bu kadar azlığın içinde? Yazmak için ne çok tamah ettiğimi söylesen, evet inan bir tek yazmaya aç gözlüyüm. Çok kötü bir çağdan geçiyoruz, karanlığı ışık yutuyor ve gözlerin feri git gide kayboluyor. Kurt ağzı oturuş halinde herkes ve sırtını döndüğün bir anda bedeninden bir parça gidiyor. Nedir böyle, bu çağın hastalığı mı maddi ve manevi bir doyumsuzluk mu yoksa yazmaya doymayıșlığımın nedeni bu karanlık çağın bir getirisi mi? Bilmiyorum sevgili yazarım, belki de ihtiyaç baksana buzağı doğar doğmaz ve gözünü açar açmaz anasının memesine koşuyor, tabii tabiatın muhteşem işleyişi böyle!
Șimdi başka ne düşünüyorsun bilmiyorum da bakır renkli dolunay etkisi bir zaman düşlerinden düşüyor serseri düşlerim, bakalım yazarak hangi yana savrulacak? Yazandan yana savrulacağını bilsem kaleme aldığım bu metin benden önce varmayacak! Olsun sevgili yazarım sen yazarak savrul da gel ve ne hâlin varsa gör ve görelim Mevla'm neylerse güzel eyler