BEKLE

YÜKSEL KÖKER yukselkoker58@gmail.com

Sana sesimi değil sözümü yükseltiyorum her dem aynı dilden ve aynı yerden kelimelere can vere vere.

Ne bana kıștın ne sana yazdım lâkin cümlenin akışına göre doğru anlayıp analamasan da sana hep yazdım, yani anlatmak istediğim başka bir mevsim ve en sıcak mevsim de değil. Ne yine bilindik beşinci mevsim hikayesi mi? Yok. O halde yazdın biliyorum ve biliyorum ki yazdığından çok yazmadıkların var. Evet bu! Yazdıklarımdan yazmadıklarımı anlaman hiçbir şey ifade etmiyor, çünkü ne yazacağımı kestiremiyorum. Belki yazmadıklarımın içinde yok, belki gün olmaya ki yeni gün görmemiş yerlerini keşfetmeyeyim. Sonsuzluğa çıkmış bir sakin yolcu gibi hissediyorum düşündükçe ve senden ezber bozan yeni şeyler öğrendikçe!

Kimseler yok gibi tenhâsı kalabalık yerlerden geçiyoruz lâkin düș yığınları balık istifi. Ya sen burada mısın? Değilsin biliyorum, çünkü ruhun geniş çayırlara yaynık ve suların en temizini içiyorsun yılkı atlarına mülhem. Tutulmaz hiç yelenden ve savuran rüzgar başka bir yerlerden esmez. Vahşiliğini dizginlemek çok zor, çünkü suların tadını ve rengini biliyorsun. Ne sevgiye ne de aşka bir ayar verebilirsin dünya ölçüleri ile! Neden mi veremezsin, sen dünyalık değilsin ve bu dünyanın ne olduğunu biliyorsun. Bilsen ne değişecek, en azından sana olan aşkımın derecesini hiç anlamayacak ve bir sevgi karışımından bahsedeceksin, etme!

Yüreğini, bir omzuna düşen kestane rengi saçlarını, çifte kavruk gözlerini, kaşlarını, dudaklarını, kirpiklerini, yüzünün coğrafyasını ve asaletini bu metne resmetmeye çalışsam ne çok yürek yemem lazım ve büyük bir cesaret! Daha ne yapacaksın sevgili yazarım, hiç çekinmeden gıyabımda yazıyorsun ve sanma ki okumuyor değilim, inan yüzüme tebessüm düşüren sözlerini bir elimin serçe parmağı ile dudağımı kaşıyarak bir daha okuyorum. Acaba burada ne demek istemiş düşüncesi yok artık! Adrese teslim sözleri alıyorum, emanet bende ve dahi pamuğa sarıp bekletiyorum, çünkü ben de mevsimlik değilsin, gün gelecek karşılık bulup anlam kazanacak! O hâlde bekliyorum. Bekle sevgili yazarım. Daha ne kadar? Bilmem belki benim su içtiğim yerden su içtiğin vakit!