NEREYE KADAR ?

YÜKSEL KÖKER yukselkoker58@gmail.com

Ve sakin bir nehir misali akarak duygu deryasına dökülüyor ve muhteşem aşka dair esrik hayatın var olduğunu söylüyor șerha șerha! Kim? Başka kim olabilir senden başka. Bu başka bir şey ve dokunamadığın kadar var, dokunduğun kadar yok oluyor! Akıntıya kapılma ve akıntıdan berceste düşler kapma zamanı mı? Nehri kapsan biteviye akan düşleri kaybedeceksin! Daha başka ne olabilir ki? Neler olmaz neler iste yeter ki; sakin nehrin yatağına kapılmaya gör ve göreceksin ne hâlin varsa! Suları derin, suları soğuk, kışın buz tutuyor. İşte bunu yașayacaksın! Ne yaşadın ne yaşamadın anlatayım sularına kapılarak. Nasıl bir düş boğar sıcak ikliminden soğuk iklimime doğru, çağın normali bu diyorum. Bundan özge ne var onları anlat bunlar bildiğim mevzular ve mevzu sandığından çok derin! 

Şimdi sen neredesin, ben orada değilim haline iștiyak ses vermez boz kayalıklar. Yankılanmaz düşlerin geri dönüşü olmayan bir gününü anlat desen sensizlik başı çeker ve içre hayat kervanı böyle devam eder. Nereye kadar? Tabii ki seni bulana kadar. Nasıl arıyorsun? Samanlıkta iğne arar gibi arıyorum. Bulmak mı? Düşlere mülhem ne gelirse elinden artık.

Biraz daha zaman! Hangi zamanın değişik bir tarifi, şimdiye kadar yapılanlardan münezzeh hakim dilin esrik yapısına ne gelirse ağzına söyle söyleyebildiğin kadar. Bu kadar net mi diyorsun? Evet, bu kadar net ve bir o kadar da ezberleri bozacak? Kimin ezberini bozacak? Elbette senin bu metinde ikimizden başka var mı? Yok. O halde bozulmuş bir ezberim var seninle ilgili, bir daha bozulur mu bilmiyorum? İnan bozulur, zaten gördüklerin çatlaktan sızanlar. Hadi ya çatlaktan sızanlar buysa, anlatma diğerlerini! Bu kadarı fazla diyordum ve bu güzelliğinle nasıl baş ederim derken, hep üst üste gelmeye başladın. Belki hak ettiğin bir hız olabilir lakin zaman ve mekân düşleri bende çok ağır akıyor.