SEVİMLİ VAHŞİLİK
Șarkılar muștularken gözlerini yüzündeki kesik kesik çizgiler sigaya çekiyordu sebepsiz!
Kaç kez öfkelensem elde edilemeyen sevimli vahșiliğini dizginlerim? Bir kez olsa yetecek lâkin gücünü tam toparlamıș olman gerek! İyi de nasıl? Nasılı mı var her yerden diyorum. Havadan, karadan ve denizden ruhunu kușat! Diyelim yaptım ne olacak? En azından bir masaya oturmasını sağlarsın ve karşında sen. Seninle anlașmayıp kiminle anlașacak! Bunu başarmak için üçüncü dünya savaşı gibi bir savaş gerek diyorsun ve diyorsun ki daha bu savaşın kazananı belli değil ancak bir anlașmaya zorlarsın. Evet.
En azından, en azından diyebilecek tesellimiz var ki en azından rüyalarıma geliyor!
Zaman ve mekan yanlış doğru insanlara. Peki olabilir diyelim de böyle bir teselli bana yavan geliyor. Daha iştah açıcı özel sözlere ihtiyaç var bugünlerde... Ne yazarsam yazayım hiçbir söz karşılık bulup anlam kazanmayacak, çünkü birebir hayata geçirelemeyen sözlerin karşılığı buharlașmaktan öteye gidemez. Hiç söylenmeyen sözlerde mi yerinden oynatmıyor? Bir milim desem yeri var ve dahi küçük bir aksaklık sonun başlangıcı olabilir! Bu kadar ince ayar olduğunu inan bilmiyordum iç sesim. Valla işin zor diyor ve susuyorum.
Ona giden bütün yollar zorlu hatta imkansız diyebilirim lâkin kapalı değil!