SU MİSALİ

YÜKSEL KÖKER yukselkoker58@gmail.com

Bir insan düşün ne misali? Evet, su misali desen yeri var, çünkü ya buharlaşır ya b/aşka suların kaynağına karıșır. Ve bazıları yüksekten düşer şelale misali, bazıları derinden akar çılgın nehrin yatağından. Sen hangisi? Su olmam için önce ıslanmam gerek sevdanın yağmurlarında! Mevsimler kurak geçiyor son yıllarda ve henüz güz yağmurlarına çok var. Belki başlar, belki de bardaktan boşalırcasına yağar ve dahi taşkınlara yol açar. O halde bekle! Bekliyorum, zaten beklemekten başka bir çare yok. Ağzı dualı bir meczup öyle demişti; sabret ve bekle!

Islandım ve sırıl sıklam oldum metni okurken sevgili yazarım diyeceğini biliyorum ve biliyorum ki beraber ıslanma ihtimalimiz var mı diyeceğini de! Ah çifte kavruk gözlerinden süzülen o bir damla yaş olmak vardı ve al yanaklarından gamzene! Șimdi sen neredesin ben orada değilim iklimine yarım saat fark ve senin ufkunda güneşin önce batıyor ve başka ülkeye benim güneşimden erken doğuyor. İşte bu farkı kapatmak için bir arada olmak gerek ya da ekseninde!

Bütün bunlar olup biterken gecenin rengine uyar kurduğun düşler ve kararır. Beklemek kan ter acıyla karışık ne şafak aklında ne de günün ilk ışıkları. Alakası durdurulan zaman bitmeyen bekleyişi akmaz, bazen akarken düşlerine çağırsan gelmez arada bir sallayan sebepsiz uyku gelir diye saydık göktekileri yıldız yıldız. 
Daha sonra su birikintilerinde ay'ın şavkı dolunaylı bir gece serseri sokak gülüşlerinde. Rüzgârın tınısında uçuşan yapraklar ile sokak lambası ve ateş böcekleri. Kitabın aksayan kurguları ve yine kahramanı sen, yine sonunda ölmeyen sen! 

Ve kalemi kırık hayâllerine silgi tutan ellerin ile 
sayfa sayfa can düşer sildikçe. Ne yazdın ne yazmadın anlasan ne ki yazılanlar yazıldığı gibi  kalmaz!