VAR...
Öyle biri var mı? Öyle biri var ve öyle biri var mı sorusu bu yüzden ortaya çıktı! Bu bir iddia değil mi? Evet, iddia olsa da bendeki düşünce hiç mi hiç değişmedi. Her şeyin bir sırası vara iștiyak sırası gelince söyledik lâkin şimdi sırası değil dediler! Yine devam ettik sıramızı beklemeye ve beklerken lacivert gecenin sessizliğini bozan o çekirge sesinde ışıksız ortam yıldız görünümlü yüzü ve yüzünde alaca karanlık bakışlar!
Sakin esen rüzgar ile uzak bakışlarında ne var veya ne yok birikiyor düşler, düşlerin yorgun ve düşlerim yorgun... Yorgun düşlerin sahici dokunuşlarına mülhem bir şiir ötesi uzak varlığın deyip ilk mısrada yitik sevdamızı arama ve bulma vakti. Vaktinden önce yaprak düşmez, evet düşmez lâkin vakitte vaktinde düşmüyor veya erkene alıyoruz düşleri ya da düşlere gecikiyoruz. Sence bunun bir orta yolu yok mu? Olmaz mı duygusal zekam mümkünatın kıyısından geçiyor dediğini duyar gibiyim lâkin masanın karşısına karşılıklı geçip nasıl anlașacağız bunu bilmiyorum, sen biliyor musun, hayır sende bilmiyorsun!
Duygu savaşların obez tanrıları önüne ne geliyorsa yutuyor ve içre düşlerinde oluşan tatlımsı güzellik putlarını acıktıkça yiyor.
Şimdiki zamane aşkları mı desen ne! Desen de cicim ayları bile yok artık. Sevmek biteviye sevmek tensel bir dokunuşun bozulan tılsımı ile sınırlı ve sınırlar işine geldiğine göre sanki cetvelle çizilmiş! Aşksız yaşanmaz vakitleri efsane olmuş ve öyle durumunu koruyor, yani ötesi berisi yok! Yok daha neler deme sakın bir gün sensiz ve seni düşünmeden geçiyorsa sıkıntı var demek! Bu demek oluyor ki sevmek artık içinde çünküleri barındırıyor. Her şeye rağmen sevmek şimdiki zamanların bulunmayan ve hiç bulunmayacak sevda geçişi! Her ne kadar yanılıyorum bilmiyorum, inan sende bilmiyorsun!
Aptala yatıp mutlu olmanın kalıcı bir mutluluk getirmediği aşikar. Yapmacık tavırlardan uzak ve uzak ara elde etme hırsından münezzeh bir tutum içine girmek nasıl bir duygu? Duygular ne kadar uzak ise karşı duygularda makas açılıyor. İki yanı kavuşturmak zor mesele lâkin bir şeyler yapmanın vaktindeyiz ve dar vakit. Sevdanın turuncu güneşi tepe vaktini geçmek üzere ve ufuk çizgisine doğru ilerliyor. Ufukta gurubunu tamamkarken çifte kavruk gözlerinde yerini alsın diyorum ve günlerimizi böyle tamamlayıp sonsuzluğa doğru akalım...