Her işe besmeleyle başlama mız gerektiği gibi Düğünleri mize de besmeleyle başlayıp, tamamladık.! Elhamdülilleh diye bilmeliyiz.Bu iki cümlenin arasını islami, ahlâkî ve milli kültürümüze uygun düğün yaparak dolduralım ki evlenen çiftler ve olacak nesiller besmeleli bir hayat sürsünler. Şimdi bazı Düğünlerimizde yapılan islâmî olmayan bölümlerini sizlere izah etmeye gayret edeceğim.
Öz Türkçe kelime olan düğün; 'tüğüm' kelimesinden türetilmiş, bağ, bağlanmak, düğüm, evlenme akdi gibi anlamlar yüklenirken, etimolojik Türkiye Türkçesinde, doyma günü, ziyafet günü gibi anlamlar yüklenmiştir.
Düğünlerimizi yaparken ve düğün öncesi serüvenlerde ne kadar insani ve İslami davranıyoruz.Allah Resulünün: "Kolaylaştırınız.Zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz.Nefret ettirmeyin! Bir birinizle anlaşın,İyi geçinin, ihtilafa düşmeyin. "
Hadisini çok zaman görmezden geliyoruz. Hem kız hemde erkek tarafı alabildiğine işi zorlaştırarak özellikle erkek tarafına çok büyük mali külfetler yükleyerek altından kalkılması zor istekler de bulunmaktadırlar.Bu da gençleri evlenmekten korkar hale getirmektedir. İnsanları düğün sonrası borçlar ve ödemelerle uğraştırılarak evlenen çiftlerin mutluluklarına gölge düşürülmektedir.Bunun sonucunda çok zaman ekonomik sıkıntılar düğünün hemen akabinde, boşanmalar ve ayrılıklara neden olan sebeplerin nerdeyse başını çekmektedir.Mal ve mülk sevdasına bazende düğün yapılırken ceviz kabuğunu doldurmayacak sebeplerle ayrılıkların olduğuna şahit oluyoruz.Peygamberimiz (s.a.v) "Nikahın en hayırlısı en kolay olanıdır." buyurur. Neredeyse adet haline gelmiş bir çok aileler kolaylığı değil zorlamayı seçmeye devam etmektedirler. Bütün bunlar insani ve İslâmî değildir. İslam da aslolan,Nikah akdi ile birlikte makul mehir ve velime dediği miz,duyuru amaçlı sade ikramla yerine getirilmiş olmalıdır. Bir diğer yanlış başlık parası gibi adetler islamla hiç ama hiç ala kası olmayan yanlış adetlerdir.
Allah(c.c)"Sizden bekar olanları kölelerinizden,ve cariyeleriniz den durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir."(Nur 32).Allah'ın emrine uyarak yardımcı olmalı, maddi ve manevi destek verilmelidir. Evlilik insanı haramlardan ve zinadan uzak tutar. Allah rızası için evleneceklere 'O'nun lütfu boldur. Hayır için kalkılan her işi Allah tamamına erdirir. Evlilik için yapılan çabalar kadar evliliğin devamı içinde yapılması aklı selim her insanın düsturu olmalıdır. Unutmamak gerekir ki' insan olmak fıtri, insan kalabilmek karakter meselesidir.
Kıymetli okurlarım.!
Özellikle düğün sezonu dediğimiz yaz aylarında yapılan Düğünlerimiz icra edilirken çok yanlışlar yapılmaktadır.Sünnete uygun olan kadın ve erkeklerin ayrı yerlerde edep ve haya sınırları içerisinde eğlenmesi gerekirken, kadın, erkek karışık şekilde oynanması; şeytanı ve günahı davet edercesine İslama aykırı bir eğlenceye dönüştürülmektedir.Ayrıca gelin kızlarımızı tebrik etmek için kadın erkek fark etmeden tebrik etme şekilleri, ahlâkî olarak da hiç şık olmayan gösterilerdir. Kul hakkından tutunda kamu hakkına kadar, israftan (yapılacak gereksiz harcamaları bir yetime veya yoksula melhem olacak şekilde verilse daha islâmî bir davranış olur.)tutunda gösteriş ve marka hastalığına varıncaya kadar hiç dikkat edilmeden, hak ve hukuk lara riayet edilmemektedir. İnsanlar mağdur edilmemelidir. insanların ahı alınmamalıdır. Nasıl mı.? Düğün yapıyorum diye kamuya ait yolu kapata biliyor,sanki farzmış gibi kon voylar oluşturulup trafikte diğer sürücüleri mağdur edebiliyor. Düğün var diye saatlerce bulun duğu bölgesinde müziğin sesini sonuna kadar açıp o muhitte oturan insanları yani hasta olan, yaşlı olan yani büyük küçük her insanı ve aileyi rahatsız edip onların ahını alabiliyor.Binlerce mermi atılıp silah kullanılmakta, hatta ölümlere varıncaya kadar büyük hatalar olabiliyor. Bazı düğünlerde bol bol içki içilebil mektedir. Bu gibi konulara herkes karşı ama yine herkes bu yanlışları yapmaya devam ediyor. Buda temeli atılan evliliklerin insanların ahını alarak hayırlı bir evlilik hayatı kul hakkına girilerek başlanıyor. Düğünlerimizi şeytani değil rahmani duygu ve davranışlarla yapmalıyız. Unutmayalım ki şeytani duygularla yapılan düğünler, evlenen çiftleri ve gelecek olan nesilleri, hayırlı bir nesil ve sağlam bir müslüman gibi hayat yaşamasını beklemek çok zor olacaktır.
Meşhur İslâm alimi İmamı Azamın babası sabit:akan suyun üzerinde gördüğü elmayı yemiş, Sonra sahibini bulup helallik istemesi üzerine;"Bir kızım var ama, topal, sağır, dilsiz bunu alırsan helal ederim." Sabit kabul edip evlenince;karşısında gördüğü gayet sağlıklı güzelmi güzel kızı görünce, Babasına;"kızınız ama, topal, sağır ve dilsiz demiştiniz.? Kızın babası;" O söylediklerim. Harama karşı ama, sağır, dilsiz,olduğu için söyledim.senin gibi ehli takva bir insana da böyle ehli takva bir eş gerekir. "demesi. Hakkını helal etmesi. O aileden büyük İmam imamı azam gibi bir insan dünya'ya gelmesi helal lokma ve kul hakkının ne kadar etkileyici olduğunu kavramak gerekiyor.
Allah cümlemizi Hayırlı insanlarla karşılaştırsın.
YORUMLAR