Kıymetli okur kardeşlerim! Tüm canlılar gibi insanoğlu da Allah(c.c)’ın lütfettiği şekliyle doğar, yaşar ve geçici hayattan ebedi aleme rücu eder. Kimi sağlıklı doğar. Kimi engelli doğar kim de dünyada alacağı nefes kadar yaşar ve vefat eder. Kimi de dünyada nefes almaya kısmeti olmadan ölü doğar. Tüm bu vakalar Allah’ın takdiriyle olur. Yarattığı her mahlukat dünya döndükçe ve kıyamet anı gelinceye kadar bu ahval üzere devam eder gider. Allah) c.c) “ Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır. Sonrada bizim huzurumuza döndürüleceksiniz.”Ankebut (örümcek) suresi 57.ayetinde kelam ediyor. Hayat serüveninde insanoğlunun başına gelen hastalıklar, sıkıntılar birer imtihan vesilesidir. Aslolan Allah’ın bize verdiği; zaman, sağlık,akıl, can,îman, aile gibi emanetleri zamanı gelince asıl sahibine, bu emanetleri kusursuz bir şekilde teslim etmek, Allah’ın her insan üzerinde hakkıdır. Tüm bunlarla beraber, doğru inanca sahip olmak ve bu hal üzere yaşamak gerekmektedir.
Her insan, vefat edince inancına göre defnedilmek ister. Müslümanlarda, dinî vecibelere göre, yani techiz (yıkanması için hazırlama) yıkanmasına gasil, kefenlenmesine ‘tekfin’ musallada cenaze namazı kılma, kabre taşınmasına ‘teşyi’ ve kabre konulmasına ise ‘defin’ denilir. Cenaze,tüm bu aşamalardan geçerek ebedi istirahatgahına konur. Cenazeden çekinen, ürperen, korkan ve ne yapacağını bilmeyen insanlar olabiliyor. Tam da burada, devreye girerek çekinmeden, korkmadan yıkama görevini ifa eden görevlilere gassal denir. Her insan bu görevi yapamaz. Nadir insanlar yapar. Yazımın başlığında ifade ettiğim gibi bu işi yapan bir bayan gassal kardeşimizin, başından geçen bazı öykümsü anılarını kendi dilinden sizlere aktarmak istiyorum.
Sayın S. O hocam söz sizde:
“Hocam benim adım S.O. Konya’ya yakın bir ilçede oturuyorum. İlçede ilk sertifikalı bayan gassal benim. Bu görevi 28 yıla yakındır yapmaktayım .İlk günkü gibi ibadet şuuru ile yapmaktayım. Kimseyi kırmıyorum, üzmüyorum. Öyle ki samimi davranmam ve cenazesiyle yakından ilgilenmem, dinden ve ibadetten uzak olan din kardeşlerimiz gördüğü bu ilgi ve alakadan sonra İslamı daha güzel yaşamaya, hatta namaza başlayanlara dahi şahit oluyoruz. Böyle güzellikler bizi çok mutlu ediyor. Zor durumda kalan insanların kalplerine manevi bir dokunuşla memnun olurken, sizde manen huzur buluyorsunuz. Böylelikle kalbiniz mutmain oluyor. Duyufurrahmana hizmet eden özel bir hac ve umre şirketinde çalışmama rağmen, yetkililerin cenaze için izin vermeleri ile birlikte kendime özel yoğun işlerime rağmen, gönül işi olan bu davada kendimi vazifeli sayarak canhıraş koşturmaktayım. İlçeden, köylerinden ve bazen de dışarıdan sık sık telefon geliyor ve “cenazemiz var yardımcı olabilir misiniz? ” diye rica ediyorlar. Her işimi bırakıp onların mağdur olmaması için gece gündüz demeden sırf Allah rızası için uğraş veriyorum. Hiç ücret almıyorum. Zorla verirlerse de, ilçede ve ilçeye bağlı birkaç köyde tespit ettiğimiz yoksullara yılda iki defa ihtiyaçlarını kendimiz götürerek yerine ulaştırıyoruz. Hocam! Bu arada köylerimizde çok yoksul insanlar var. Gidip gördükçe içimiz sızlıyor. Hala köylerde ahır gibi yerde yaşayan insanlarımız ve aileler var. Buna rağmen dikkatimizi çeken olay ise, çok mutlu ve huzur dolu bir hayat yaşamaları. Konumuza dönecek olursak, icazet aldığım merhum Şeker hocam bana ‘Bu görevi yapacaksan, duymayacaksın, görmeyeceksin, dilin konuşmayacak’ diye tavsiye etmişti. Bende hocamın bu tavsiyesine ve peygamberimizin sünnetine göre hareket ediyorum. Bu konuda malumunuz, Allah Resulü(s. a.v)hadisi şerifte şöyle buyuruyor; ’Cenazeye dua ediniz. Namazını kılınız- Vefat edenin bağışlaması için çokça Allah’a yalvarın ve asla ölünün kusurlarını konuşmayın” tavsiyesine uyma gayretindeyiz. Ayrıca gassal görevi yapan insanlara ölü yıkayıcı demelerinden hicap duyuyoruz. Böyle küçümser davranış ve sözlerden insanlarımızın uzak durmasını arzuluyoruz. Esasen inancımıza göre, cenazeyi en yakını yıkaması gerekir. Fakat İnsanlar bilmedikleri veya yapamadıkları için, bizler yardımcı oluyoruz. İnanır mısınız! Bazı cenaze sahipleri, cenazeden kaçar gibi uzak duruyorlar. Bazıları da samimice en güzel şekilde defnedilmesi için çaba gösteriyor. Özellikle pandemi döneminde bu konularda çok sıkıntılar çektik. Kimse yaklaşmak istemiyordu. Bu görevi yapan bazıları dahi tedirgin ve uzak durmayı tercih ederken, biz sadece maske takarak görevi yapmaya çalışıyorduk. Buna rağmen Rabbim bu hizmete koşturmanın karşılığında hamdolsun bizi korudu. Pandeminin ilk dönemlerinde, yıkanmadan ve tabuta konularak ayrıca mezarı kireçlenerek çok insan defnedildi. Baştan itibaren pandemiden vefat edenleri Allah şehit hükmüyle yargılasın inşaallah. Bu süreçte bize havale ederek cenazesine katılmayan çok cenaze yakını oldu. Bazıları da karantinada olduğu için katılamadılar. Allah ülkemize ve tüm insanlığına bir daha böyle salgın hastalıklar yaşatmasın, amin.Yeni doğan kız bebekten tutun her yaştan bayan insanı yıkayıp defnettiğimiz oldu. Kazalar da veya başka olaylarda parçalanmış cesetleri bir araya getirip kefenliyoruz. Bazı cenazeler cenneti görmüş gibi yüzünün gülmesinden tutun da ortamı cennetten gelen koku misali manevi bir havanın sardığı anları yaşadık. Yani anlatılacak çok özel hikayeler var ancak peygamberimizin tavsiyesi ve edebimiz gereği bu anıların bizde kalması daha uygun olacaktır. Bu görevi yapmak çok zor. Dolayısıyla bu görevi yapan kardeşlerimize; halkımızdan ve yetkililerden; saygı, ilgi ve yapılan işin kıymetini anlamalarını istirham ediyorum. Hocam! Sözlerimi bitirmeden önce şunu da ifade etmek istiyorum. Yıllarca bu görevi yapıyorum. Ancak ilçemizdeki belediyeye defaatle müracaat etmeme rağmen istemiş olduğum fahri görevli belgesini bir türlü vermediler. Halbuki ben maaş veya para istemiyorum. Hizmet eden insanları, yetkililer böylece onurlandırsa güzel olmaz mı? Bir de şunu ifade etmem gerekir; Konya merkezde olduğu gibi ilçemiz de de teşkilatlı sabit bir gasilhane yapılması için uğraş veriyoruz ama bir türlü yapılamıyor. Çünkü seyyar arabalarda yıkamak hem güvensiz ve aynı zamanda donanımları yetersiz ve sıkıntı çekiyoruz. Bundan dolayı yetkililerin bu isteklere kulak vermesini istiyoruz.”
Değerli gassal kardeşim. S. O, vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederim. Umarım, yetkililer sesinizi duyar ve halkın ihtiyacı olan bu isteklerinizi bir an önce yerine getirirler. “Asıl biz teşekkür ederiz. Gassal kardeşlerimizin sıkıntılarını duyurmamıza vesile olduğunuz için Allah razı olsun, selametle.”
Selam ve Dua ile Kalın.
Not.Kişi haklarına saygımdan dolayı, gassalım ve Belediyenin ismi bende saklıdır.
YORUMLAR