İslâm da Tesadüf yoktur. Tevafuk vardır.

      Tesadüf;Rastlantı, yalnızca ihtimallere bağlı olan olayların kesin olmayan sebepler silsilesidir. Tevafuk ise hoş ve zarif bir şekilde varlıkların veya olayların birbirine denk gelmesini ifade eden İslâmî bir terimdir. Bu sözcükte ilahi iradenin takdiri söz konusudur. İlahi takdirin onayı olmadan, olayların gelişemeyeceği bu sözcükle ifade edilmektedir.Allah (c.c)" Bir şey yaratmak istediği zaman O'nun yaptığı" Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir." buyurur. Her şey O'nun takdiriyle sırası geldiğince, olacak olaylar gerçekleşir. İki türlü irade  bulunmaktadır. Bunlar külli ve cüz'i iradelerdir.
Külli irade: Sadece Allah'a  mahsus olan iradedir ki, örneğin, hangi anneden ,hangi babadan,olunacağı,erkek veya dişi  olunacağı  v.b gibi örnekler verilebilir.Cüz'i irade; Allah'ın, insanlara sınırlı olarak verdiği irade demektir. Kulun cüz'i iradeyle istediğini Allah'ın  külli iradesiyle takdir etmesidir. 
"El-Halık" ismi sıfatıyla Allah sürekli ve  her an yaratma halindedir.  "Denizde,karada ne cereyan oluyorsa, Allahın ilmi dahilinde cereyan ediyor. Bir yaprak düşmez ki Allah'ın İlmi dahilinde olmasın!... (Enam 59) Ayetinde Allah açık ve şüphesiz biz kullarına hiç bir şeyin tesadüf olmadığını bildirmektedir.Yaratılan tüm mahlukatın ve  yarat tığı her şeyin bir nizam içerisinde, İlmi dahil inde "EL Vali" zatı sıfatıyla idare eden, "EL-Kayyum" zatı sıfatıyla, yön veren sevk ve idare eden mutlak güç sahibi Allah hiçbir şeyi zatından bağımsız hareket etmesinin imkansız olacağını bildirmektedir. Bir çok ayette  Allah(c.c) Her şey kendi nizamı içeri sinde ve yörüngesinde aksamadan devam ettiğini açıklamaktadır."O' birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıverdi.(Rahman19)" Aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar."(Rahman20) daha bir çok ayet yaratılan bu alemin, Yaratıcısı ve sahibi tarafından kontrol altında olduğudur.   
       "EL-Muksit" zatı sıfatıyla, Bütün işlerini  belli bir düzen içinde yürüten bütün işlerini denk ve birbirine uygun ve yerli yerinde yapan ve adil olandır. Evrenin mükemmel tasarım ve ahenk içinde, salise  şaşmadan yaratılışın dan tutun da, son buluncaya kadar ara vermeden sürdürmesi idare edenin mutlak gücünü göstermektedir.   
            Akıllı insanların mantıksal olarak düşündüğü zaman kolayca anlaşılacaktır. Her şeyin sahibi Allah(c.c) Bir çok ayette "akletmez misiniz." "Düşünmez misiniz." gibi hitaplarla, İnsanlığı uyarmakta ve ikaz etmektedir. Son zamanlarda ülkemizde çok konuşulan ve on yedinci yüzyıldan itibaren insanlığın aklını ve imanını çelmeye çalışan felsefik bir anlayışla ortaya çıkan deizm(deist)'lerin, Allahın evreni ve mahlukatı yarattıktan sonra kenara çekildiğini ve hiç bir şeye karışmadığını, her şeyin doğal ve tesadüfi olarak bir döngü içerisinde olduğu safsatasına inanmaktadırlar. İnsanları Kitap ve Nübüvvet inancından uzak tutup tam şeytani bir plan içerisinde, Tevhid inancından,  Ateizm(Allah'a inanmayan) sapkın bir yola doğru gençliği çekmeye çalışmaktadırlar.  Yani "Bulanık suda Balık avlamayı' seven karanlık insanlardır. Anne Baba, Eğitimci, Din gönüllüsü olmak üzre, top yekün millet olarak, gençliğimizi ve bu vatanın her evladını bu sapkın düşünceler den uzak tutmak ve İslam dinini sahih ve net bilgilerle öğretmemiz gerekmektedir. , kendimizde yaşayarak ve yaşatarak örnek olacak şekilde İslâmî ve ahlaklı bir yaşam tarzını benimsemek zorundayız.
    Müslüman gibi gözüküp, Müslüman gibi yaşamayan, dürüst olmayanların, insanların İslâmî yaşamdan uzak durmasına sebep oluyorsa çok büyük vebal altındadırlar. Mü'minolarak görevimiz  tevekkeltü Alallah diyerek hayatımızı iyi ve güzel yaşamak, duamızı yapmak, dua almak, ibadetlerimizi şuurla yapmak gerisini Allaha havale etmektir.Hayırlı Ramazanlar dileği ile.