SÖMÜRENLER VE SÖMÜRÜLENLER

Kapitalizm ve kan emici vampir ülkeler, yeryüzünde hangi coğrafyada kıymetli olan yer altı zenginlikleri varsa, hortumlamak için her yolu dener. Sömüreceği ülkelere insan hakları ve demokrasiyi kullanarak  ülkelere çöker. Bunlar mafyavari ülkelerdir.Bunlar özellikle Avrupa  Amerika ve yandaşlarıdır. Raporlar düzenleyerek ülkelere Aba altından sopa göstererek tehdit ederler. Bulunduğu ülkelerde  fitne sokarak, kardeş kardeşi kavgaya tutuştururlar. Daha sonra güya aralarını bulmak için hakemliğe  soyunurlar. Nasreddin Hoca’mızın bir fıkrasında olduğu gibi, herkese birer mavi boncuk vererek dost olduğunu söylerler. Sömürdüğü ülkenin sevdiklerine ve değerlerine bir şey demezler. Ancak iş birlikçileri vasıtasıyla değerlerine her türlü iftirayı atar ve yok ettirme yolunu seçerler. Aynı zamanda işbirlikçilere ekonomik destek vererek işlerini yürütürler. Sömürdüğü ülkede, sürekli kaos üretirler. Kendilerine karşı dik duran liderleri kendi halkını kullanarak ya yok ederler ,ya da yönetimden indirirler.     
    
Filistin halkının güçlü destekçisi olan, Irak, Suriye, Mısır Libya da ki yöneticileri bir şekilde iktidardan indirerek İsrail’in yaptığı bu soy kıvrımın yolunu açtılar. Bu kan emici devletler; ’Ben olmazsam sizi yok ederler!’ diyerek o ülkede yerlerini sağlamlaştırırlar. Ülkenin yönetimdekilerin iplerini eline geçirirler. Terör örgütünü kurarlar Ülkelerin başına bela ederler. Kültürünü yerleştirirler. Ancak kardeşler ve ülkelerin insanları, anlayıncaya kadar iş işten  geçmiştir. Bunun yanında bir çok ülke insanları da bu sömürüye alıştırılmış olur. Açlık ile insanları korkuturlar. Beyinlerini de esaret altına almış olurlar. Bunlardan kurtulmanın tek çaresi, birlik ve kardeşliği pekiştirmeliyiz. işimizi dürüst ve sağlam  yapmalıyız. Teknolojinin getirdiği tüm dallarda en üst seviyeye çıkmalıyız. Hak ve adalete önem vermeliyiz. Mazlumların ahını almamalıyız. fedakarlığı toplumda güçlendirmeliyiz. Farkındalığı,toplumun en tabanına yaymalıyız. Kimseyi suçlamadan, dışlamadan saygı duyarak tartışma kültürünü yaymalıyız. Doğruların ortaya çıkması sağlanmalıdır. Vatan millet ve inanç birliğini top yeküm korumak fitnecilere fırsat verilmemelidir. Amerika ve Avrupa’nın rol modelliği son olaylarla birlikte çöpe atılmıştır. Kendi rol modellerimizi canlı tutarak güncellemeliyiz. Bir çok ülke neyin ne olduğunu fark ettiler. Yavaş yavaş özlerine dönmeye başladıklarını görmekteyiz. Örneğin yıllardır sömürdükleri Afrika ülkelerinde dahi bunu görmekteyiz. Yıllarca Afrika’yı sömürmelerine rağmen, İstatistiki bilgiler noktasında alıntı yaparak Afrika’nın bilinmeyen coğrafya büyüklüğünü, zenginliğini ve yer altı madenlerinin büyüklüğünü siz kıymetli okurlarıma sıralama yaparak aktarmak istiyorum.

Afrika = 30,37 milyon km2 iken, Çin; 9,6 milyon km2. Abd; 9.8 milyon km2 iken, Avrupa;10,18 milyon km2. Baktığımızda Afrika; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin toplamından daha büyük olduğunu görüyoruz. Afrika, Dünya tarım arazilerinin yaklaşık %60'ına sahiptir. Dünya da hammadde rezervinin %90’nına sahiptir. Dünya altın rezervinin %40'ına sahiptir. Elmas rezervinin %33'üne sahiptir. özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Dünya koltan rezervinin %80'ine sahiptir. Dünya kobalt rezervinin %60'ına sahiptir. (otomobil aküleri üretimi için kullanılan mineral).Petrol ve doğalgaz açısından çok büyük zenginliğe sahiptir.Özellikle Namibya, Dünya’nın en uzun sahillerinden birine sahiptir. manganez, demir ve tahta açısından yüksek miktarda madenlere sahiptir.

Afrika; Çin'in üç katı, Avrupa’nın üç katı, Amerika Birleşik Devletleri'nin üç katıdır. Afrika'nın 1.3 milyar nüfusu vardır. Çin 9,6 milyon km2'de, 1.4 milyar nüfusa sahiptir. Bu da; Afrika'nın  nüfusu coğrafi yapıya rağmen m2’ ye çok az insan düşmektedir. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin tarım arazileri tüm Afrika'yı doyurabilir. Afrika'nın tarıma elverişli arazileri, tüm dünyayı doyuracak genişliktedir. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin çok zengin su kaynakları mevcuttur. Afrika, Batı'nın laboratuvarlarına ilaç için 30.000 bin çeşit  bitki göndermektedir. Tahminlere göre Afrika; 2050'de Afrika  2.5 milyarı bulacak genç bir dünya nüfusuna sahip olacaktır. Bunlarda gösteriyor ki, Afrika gelecekte üretim ve insanlığın ana merkezi olma yolundadır. Tüm bu imkanlara rağmen açlık kıtlık ve Yoksulluğun doruk noktasında olan yine Afrika’dır.

   İnsanlar, akıllarını çalıştırmadığı zaman, aldanmaya açık kapıdır. Laf lafı açınca bu konuda Nasreddin Hocanın şu fıkrası aklıma geldi. Sizlerle paylaşmak istiyorum. Topal ve yaşlı eşeğini satmaya giden hoca, eşeğini, o kadar güzel övüp, işleri çok güzel göreceğini ballandıra ballandıra anlatınca tellal. Böyle eşeği satmam diyerek, kendi eşeğinin parasını vererek eve geri gelir. Eve gelir. Karısı ‘Hoca hoca’ bu gün karlı bir alışveriş yaptım’ diyerek devamında şöyle der. ’Bugün yoğurtçu geldi. Adamın haberi olmadan terazinin gram olan kefesine altın bileziklerimi  koyup fazla fazla yoğurt aldım’ der. Nasreddin Hoca hanımına şöyle bir bakar ve de ki;’Yav hanım içeriden sen, dışarıdan ben bu evi bir türlü yıkamadık’ der. Dünyada dönen dolapların farkında olmalıyız.

     Selam ve Dua ile…..