YAKICI OLAN RUHi VE MANEVİ HASTALIK "HASETLİK"

Hasetlik:Bir insanın diğer bir insan da olan bir şeyi çekememe, kıskanma ve fesatlanma hâlidir. Başkasın da olanın kendinde de olmasını ve daha da ilerisi, bende olmayan onda da olmasın, yakıcı ve yıkıcı olan ruhsal bir hastalıktır.Haset etmek, haset duymak gibi ifadeler kullanılır. Haset etmenin kaynağı, Allah'ın taksiminden razı olmamak, bu taksimi beğenmemek anlamına gelir. Haset ettiği insanın elindeki nimetlerin alınıp yok olmasını isteyen  bir nevi çekememezliktir. Çevresine kin ve nefret tohumları eker. Allah'ın verdiği her şeyi sorgular, bol bol lanet okur ve haset ettiğinde beddua eder. Yalancılığa, ahlaksızlığa ve dinin cevaz vermediği yollara başvurur. Psikolojik bozukluklar ortaya çıkmasıyla haset sahibi olan insanın da kendini manen  ve fiziken yok eder.Bir kurt gibi beynini yer ve hiçbir zaman huzuru bulamaz.Bu tehlikeli ruh hastalığından korunmak için, okumamızı kelam eden Allah(c.c) Felak Suresinde" Deki yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğün den, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."Kur'an-ı Kerim'in  son iki süresini(muavezeteyn) Allah Resulü nazar ve hasete karşı sürekli okumamızı tavsiye etmektedir.

Haset, İnsanı  İyiliklere, güzelliklere karşı olan, saldırgan bir yapıya dönüştürür.
Allah Resulü:"iman ile haset bir Kulun içinde yerleşmez."hadisiyle kalbi bir hastalık olduğunu, inançlı bir insanın haset etmemesi gerektiğini ifade etmektedir. 

     "Hasetten sakının, çünkü ateşin odunu yakıp tükettiği gibi haset de iyi amelleri yakar bitirir."hadis-i Şerifi de, insanın tüm hasletini manevi olarak dünya ve ahiretini hüsrana sürükler. Kardeşlik ilişkilerini yok eden, bencilliği körükleyen kötü ve çirkin bir huydur. Haset; İnsanın kalbini karartan, gözlerini kör eden hastalıktır.Allah:" Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeylerden dolayı insanlara haset mi ediyorlar. Oysa İbrahim soyuna da kitabı ve hikmeti verdik ve onla ra büyük bir hükümranlık bahşet tik. "(Nisa 54).Her topluma her insana farklı farklı nimetler bahşettiğini vurgulamaktadır. Hasetlik girdabında kendini kaybetmiş insan, isteklerine kavuşamadığı gibi, etrafına da sürekli çirkefliği ahlaksızlığı ve nankörlüğü körüklemektedir.

    Hasetlik huyunun  zıddı nasihat tir."Nebatat kökten, insanlar kulaktan sulanır."Sözü buna tam bir örnek teşkil etmektedir. Hasetlikten kurtulmanın ve uzak durmanın yolu, şükür, sabır,kanaat kar olmak ve tevazu sahibi olmak tır. Başka insanların elindeki nimetlere değil, bizlere verdiği nimetlere odaklanarak hamd etmektir. Müslüman olarak bir başka kardeşinde ki nimete Hasetlik etmek değil, insanlığına, ilmine, ibadetine, iyilikte ve hayırda koşmasına, İnsanlık ve Dinin daha da güzel yaşanması için çaba gösterenlere de ancak art niyet olmaksızın gıpta etmek gerekir. Öyle olabilmek için çalışmak, bir Müslüman da olan nimetin, bir başka Müslümana fayda sağlayacağının bilincinde olmak, hayır duada bulunmak gerekir.

  Allah Resulü;" şu gelen Cennetlik dediği kişi, ayrı ayrı üç gün üst üste aynı şahıs gelince yine tekrar etmiş"Cennetlik görmek isterseniz bu adama iyi bakın" buyurması üzerine özetle ifade etmek gerekirse,Genç bir sahabe peygamberin "Cennetlik" dediği Sahabeyi takip etmiş mutat bir Müslüman gibi gününü geçirmesine rağmen, genç Sahabe sorar. "Ben sizde özel bir durum görmedim.Peygamberimiz (s.a.v)'in sizi cennetlik biri olarak göstermesindeki sır nedir."? diye sorunca. Sahabe şöyle cevap vermiş;"Ben kalbimde hiç bir Müslümana karşı, kin nefret ve samimiyetsizlik bulundurmam.

Allah'ın kendisine ihsan da bulunduklarından dolayı hiç kimseye haset etmem."Bunun üzerine bu durumu soran Abdullahb. Amr dedi ki:" işte seni yücelten bu! Bizim yapamadığımız da bu.!"

Hz.Peygamber şöyle buyurur." Müslüman,Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Haksızlık yapmaz. Onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir."

Hasetten uzak durmak, Hasetten ve hasetçinin şerrinden Allah'a sığınmak dileğiyle