Soma’da 301, Amasra’da 42, Ermenek’te 18 kişinin hayatını kaybettiği maden kazaları, Batı Karadeniz’de 97, Adıyaman ve Şanlıurfa’ da 21 canımızın sulara gark olduğu sel felaketleri, 12 evladımızı yitirdiğimiz Aladağ öğrenci yurdu yangını, 25 kişinin can verdiği Çorlu tren kazası, tam 53.537 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan Kahramanmaraş merkezli deprem ve daha niceleri gibi ihmaller zinciri sonucu 78 kişinin can verdiği Kartalkaya faciasında da sorumlulardan biri bile istifa etmeyecek.
Kim suçlu, kim suçsuz? Bir yangın merdiveni bile bulunmayan bu otele kim “Güvenli Turizm Sertifikası” vermiş? Ruhsat veren kim? Otelleri denetleme yetkisi kimde? Turizm belgeli işletmelerin denetimi kime ait?
Bu soruların cevaplarına ulaşmak da, nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek de zor değil. Günlerdir yazılıyor, konuşuluyor, tartışılıyor zaten…
Benim değinmek istediğim konu sayfanın diğer yüzü; insanlığın geldiği vahim nokta.
Benim değinmek istediğim konu;
Bolu Grand Kartal Otel’in soğutma çalışması bile henüz tamamlanmamışken, o kara duman gökyüzüne ağarken, yan otellerde konaklayan mahlukların hiçbir şey olmamış gibi kayak yapmaları, tatillerine devam etmeleri…
Benim değinmek istediğim konu;
Anaların, babaların, eşlerin, evlatların feryatları ciğerimizi dağlarken bazı TV kanallarının normal yayın akışına devam etmeleri…
Benim değinmek istediğim konu;
Tanınmayacak halde olan canlarımızın kimlik belirleme işlemleri devam ederken, sosyal medya sayfalarında otuz iki dişini göstererek fotoğraf paylaşan vicdan yoksunları…
Benim değinmek istediğim konu;
Canlı yayında “Ben zenginlere ağlamıyorum kardeşim! 37 bin lira ver, havanı at! Herkes kaderini yaşar.” diyen o kadın, ”zenginler de ölüyor.” diye sırıtan o adam, yangında yaşamını yitiren çocukların, gençlerin evlerini arayarak anne ve babalarına burada yazamayacağım kadar iğrenç cümleler kuran o sapıklar gibi ruhunu şeytana satmış yaratıklar…
Benim değinmek istediğim konu;
Başkalarının acısına duyarsız kalan empati yoksunları, daha da acısı başkalarının acısıyla beslenen ruh hastaları, böylesi acı bir olayı bile siyasi malzeme haline getiren koltuk meraklıları…
Sahi, biz ne ara bu hale geldik?
YORUMLAR