Kürşad TUNCALI

Kürşad TUNCALI

[email protected]

OKU'YORUM

25 Temmuz 2022 - 00:08

‘Türk Halkının Kitapla İmtihanı’ adlı rapora göre dünyada en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere bulunuyor. Türkiye ise yüzde 0,1’lik kitap okuma oranıyla 86’ncı sırada yer aldı.
          Türkiye’de kitap okuyanların yüzde 45’i aşk, yüzde 43’ü din (namaz hocası-dua kitapları), yüzde 12’si masal, fıkra, siyaset, kişisel gelişim kitapları okuyor. Kitaba yılda 5,5 lira ayrılıyor. Rapora göre ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 173 lira ayıran 4 kişilik bir Türk ailesi kitaba ise yılda sadece 5,5 lira ayırıyor.
          Bu veriler ışığında bakacak olursak sonuçlar çokta iç açıcı ve tatminkar değil. Kitap okuma alışkanlığı edinilmesi zor, kaybedilmesi ise kolay bir alışkanlıktır. günümüz dünyasında ortada duran parametrelerin var olan kitap okuma alışkanlığını da köreltme gibi bir misyon yüklendiği düşünüldüğünde oturutulması, sürdürülebilrliği ve yenilenebilirliği fevkalade tehlikede olan alışkanlıktır. Misal ben de kitap okumanın önemini, çeşitli dost ve ahpap sohbetlerinde dile getirmiş, elimden geldiğince bunu kendi şahsi hayatımda da uygulamaya çalışmış bir insanım. Ama gel gör ki, bir yanda televizyon, bir yanda internet, kitap okuma alışkanlığımın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanmakta. Hal böyle iken yeni nesle, bu alışkanlıktan önce, daha başka cazip ve yorucu olmayan, hazırcı alışkanlıklar edinenlere bu alışkanlığı kazandırmanın ne kadar zor olduğu anlaşılacaktır. Her ne kadar kitap okumanın ve bunun sürdürülebilirliğinin kaynağı olan kitap okuma alışkanlığının önemi tekrar tekrar vurgulanmayı haketse de, bu konuda yeniliklere de açık olmak gerekiyor. 
          Kitap okumak ve alışkanlığı, bilgisayarın en önemlisi de internetin olmadığı bir ortamda kafamıza kazınmıştı. Oysa bugün gelinen nokta da bu alışkanlığın devamı adına her iki taraftanda adım atılması şart. Artık devreye, dikkate alınması ve değerlendirilmesi şart olan farklı ve önemli parametreler girmiştir. örneğin, bugün bilgi edinmek amaçlı kitap okuma ihtiyacından bahsetmek mümkün değil. Misal bir konuda bilgi edinmek için onlarca kitap devirmenize gerek yok. bunun yerine, konu ile ilgili onlarca site var. veya sözlük, wikipedia gibi kitaba göre derya olarak nitelendirilebilecek kaynaklar mevcut.
          Bu durumda eski kitap okuma alışkanlığı yerine daha verimli ve farklı bir kitap okuma alışkanlığının tanımlanması, kazanılması, kazandırılması şart. Peki yenilenebilir ve sürdürülebilir okuma alışkanlığı adına nasıl bir yol takip edilebilir. Eski alışkanlıklardan ve kalıplardan, değişen çevresel faktörlerin de etkisi ile de, kurtulmanın şart olduğu malum. Bugün kitap okuma alışkanlığının amacı bilgi edinmek olmamalı. Bunları fazlasıyla internette bulmak mümkün bunun yerine kişinin düşünce dünyasına katkıda bulunacak kitaplar okunmalı. İnteraktif veya milanaktif olması önemli değil, ama bu kitaplar roman, deneme, makale türünden kişiye bilgiden çok, fikir veren kitaplar olmalı. Her ne kadar roman bu kategoriye sokulamayabilirse de, kişinin düşünme sistemematiğine katkısından dolayı tercih edilebilir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma tehlikesine karşı, işin bilgi kısmı kısayollardan(internet  vs.) mutlaka halledilmemeli. Geri kalan kitap okumadaki tek amaç, ülkü fikir edinmek olmalıdır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum