Geçip giden ömrün resimlerine düşen
Sarı tarumar renktir eylül
İki arada bir derede yaz ile güz arasında
Mekik dokurken kalbimiz
Rüzgâra gel diye el sallayan mevsimdir eylül
Aslında en çok hüzündür eylül
Yağmura yakışan eylül
Ağlayan bulutların gözlerine sussun diye
Tutuşturduğumuz şiirdir eylül
Yağmurda arap kızının hüzünlü kara gözlerinin
Neden pencereden baktığını bilmediğimiz
Sorunun cevabıdır eylül
Evin tavanından akan yağmurun pıt pıt pıt
Ses çıkaran damlalarıdır eylül
Biraz da çocukluğumuzdur eylül
Bir ağlayıp bir gülen
Islanmış çorapları hiç usanmadan
Hergün yalancı güneşe seren eldir eylül
Bu yıl en çok bana benziyor sonbahar
Dalından kopan yaprak
Yağmur bekleyen toprak
Göçüp giden göçmen kuşlar
Homurdayan bulutlar
Yalancı güneş
Gozleri yağmurla tepişen eylül
Düşer şimdi yüreğim yalınayak
Uzun dağ yollarına yorgun
Gidiş belli değil,dönüş belli değil
Kimbilir hangi mevsim,hangi toprak
Sonbaharın en hüzünlü solgun resmidir
Ağacından uzağına düşerken ağlayan yaprak
YORUMLAR