Dişimi tırnağıma kattım da tırnağım söküldü yerinden
Et tırnaktan ayrılmazdı, kanadım bin kez, bin yerimden
Ölümü bekledim, ölünü bekledim kaç kez yaşayıp dururken
Hala inat ediyorsun, ömrün, ömrümden çalıp giderken
Derin yaramın izini öperek, fotoğraflarına bakarak büyüdüm
Bu yüzden, takım hep bir eksik, hep bir sıfır yenik yaşadım
Sen şimdi tutmuş, mızıkçılık oyunbozanlık yapıyorsun
Yeter artık, dizlerimin dermanı yok arkandan koşacak
Elin ağzı torba değil ki büzesin, bırak konuşsunlar
Yargısız infaz, bilirkişiler, nasihatler, tembihler
Yardım istesen günahını bile vermez ki bu insanlar
Müdane etmedikçe, yığılıp kalıyorum kendi üstüme
İçimde seninle uzaklara yol alan bir uzun yük gemisi var
Denizi olmayan memleketlerin geç kalmış baharında yüzüyor
Yarı kış, yarı bahar, çiçeğe durmuş ağaçlar hüznüme ağlıyor
Ömrümün kışı da aynı yazı da aynı, bahar içimde can çekişiyor
Bir avuç toprak bekliyor kıyıda, ya senin gözüne,ya benim
Dualarımda, rüyalarımda hep diyorum Allah kerim
Gülüşümü süpürüp giden bu salkım saçaklı çekilmez günlerim
Birbirimizin ardından, gözü açık gidene baktırır bir gün öĺüm.
YORUMLAR