Vizyona giren film Bergen için her kafadan bir ses çıkıyor.İkinci Yeni şairlere çoğunun arabesk yazıyor dedikleri gibi bir tanımlamada film için yapıyorlar.Acıtasyon,duygu sömürüsü,izleyici böyle filmleri seviyor gibi. Filmin çok izlenmesinide buna bağlıyorlar.Neden Bergen filmi yapılıyormuş ,halk acıyı ve acıdan beslenmeyi seviyormuş.
Gören de sanar ki her şey güllük gülüstanlık,bütün kadın cinayetlerini Bergen filminin senaryosunu yazan işledi.Film,evet bir kadın hikayesi var,evet acı dolu yaşanmış yılları var.Fakat bu sıradan bir kadın hikayesi değil.
Film ilk başında bir kız çocuğunun baba sevgisi ve çocuğunundan ayrı yaşamak zorunda kalan baba.Tabiki babanın suçu var elbet.İyi bir aile reisi olmayan baba ailenin dağılmasına sebep oluyor.Anne evi terkediyor,her zaman ki gibi yokluk,yoksulluk,sevgisizlik.Eğitimini tamamlamaya çalışan bir genç kız ve onun masrafını karşılamak için çırpınan bir anne.
Zaman zaman babasızlığa,yokluğa,yoksulluğa isyan var elbet.Babasına yazdığı mektupların okunmadan geri dönmesi. Her nereye bakarsa eksiği baba.
Şimdi burda filmin özetini yazacak değilim.Benim vurgu yapmak istediğim filmin ana konusu.Baba sevgisinden mahrum büyüyen genç kız,saçına uzanan hain bir eli sevgi sanıyor.Zira en büyük boşluk orda.Her gördüğü ilgiyi SEVGİ sanması hayatının en büyük yanılgısı oluyor.Arkası çorap söküğü gibi geliyor.Şiddet,yüzüne kezzap atılması,en sonunda öldürülmesine kadar giden bir süreç.
Demem o ki aile hasarlarından yara alan her çocuk gibi yarasını kendi saramıyor.Yanlış kararlar,yanlış evlilik,tuzaklar,tehtitler ve kimsezilik canına okuyor.
Nerde bir arıza var,nerde bir mutsuzluk var ilk başta anne babası ayrılmış çocukların başına geliyor ilk.Analı babalı büyüyen çocuklarda yokmu,elbette var onlarında aynı konu üzerinde yayılıyor acı.Zira onlarda da ilgisizlik,cahillik mevcut.
Baba başlı başına sorumluluktur evlat için .Sağlam bir omuzdur. Güvenilen dağdır. Babanın varlığı çocuğa hiç kimsenin veremeceği güveni verir.
Özellikle kız çocukları için,yıkılmayan kaledir.Kale yıkılırsa her şey yıkılır.Yıkmayınız çocukların sağlam kalelerini.Sevgiyle büyümeyen her çocuk,topluma kazandırılmış sorunlu bir birey olarak yetişiyor.Zira büyüdüklerinde onlarda birer anne ve baba olacaklar. Almadıkları sevgiyi çocuklarına veremezler.
Büyütmeyin çocuklarınızda sevgi boşluğunu,o boşluk hiçbir zaman dolmuyor.
Anne ya da baba olmaya hazırsanız evlenin.Sorumluluklarını alabileceğiniz sayıda çocuk yapın.Erkek veya kız diye ayırt etmeyin.Ahlaki değerlerden uzak insanla evlenmeyin.Evlilik için acele etmeyin.En zor alınacak kararlardan biridir evlilik.Bu çağın insanı kolay evlenip kolayca ayrılıyor.Evet diyeceksiniz ki evlenmek kadar ayrılmak da yaşama dair. Doğrudur fakat orta da bir çocuk olunca arada kalan çocuk oluyor.Kimin yanında kalsa olmayanın boşluğu çocukla birlikte büyüyor.İşte o boşuğa ne koysanız dolmuyor. Özgüven eksikliği, özsevgi eksikliği, güvensizlik, tedirgin kişlik,değersizlik,içi kapanma, kontrolsüz öfke .Daha burda hepsinizi sayamadığımız duygu durumlarında bozukluk.Denge sorunu,agresif tutum,içe çekilme,konuşma zorluğu,altını ıslatma,derlslerinde geri kalma gibi.Elbet her çocuk bunları yaşamıyor ama çoğunluk olarak araştırıldığında altında yatan sorunlar anne,baba ayrılmış arada kalmış çocuklar oluyor.
YORUMLAR