Öleceğini bile bile yaşayan tek canlı insandır.Misafir geldiğimiz bu dünyada konar göçeriz.Uzaklardan bir ölüm haber alsak,yaşı ne olursa olsun canımız yanar.Dedem,ihtiyarlığın parasızlığı,gençliğin de ölümü zor derdi.Haklıydı elbet.Anneye babaya bakmak yok artık.Maaşı varsa doğru huzur evine.Bir ata yedi evlada bakar da,yedi evlat bir ata ya bakmazmış.
Ölümde dahildir hayata oysa.Yarın ölecekmiş gibi ahiret için,hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için sözü çok manidar bir sözdür.Ölümü kesin unutuyoruz. Ya da çok az geliyor aklımıza.Bu anlamda ölümü unutmamak için mezar ziyaretleri yapmalıyız.Bize bu dünyanın geçici olduğunu hatırlatır.Yarın tık diye duruverecek bir kalbi taşıdığımızı farkına varmalıyız.Mezardaki o soğuk taşlar altındaki kaybettiğimiz insanları bir daha hiç göremeyeceğimiz hissi ne acıdır.
Dünyayı dolaştım giymedim taç
Ne fakiri aç gördüm,ne zengini tok
Yarabbim öyle fevzii kanaat ver ki
Namerde değil,merde de muhtaç eyleme
Şu çeşmenin haline bak,su içecek tası yok
Kırma kimsenin kalbini yapacak ustası yok
Böyle yazıyordu mezar taşında.İşte,öteki tarafa gidenlerin pişman olduğu şeyler için,bu dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlarmış.
"“Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında.” Franz Kafka" İşte bu tanım çok güzel. Öfkelenmeden,biriktirmeden,kin duymadan,kırmadan,dökmeden yaşamak ne güzel.Öyle ya ''bir ölüme çare yokmuş'' diğer her şeyin bir hal çaresi bulunuyor.Gılgamış Destanında olduğu gibi arkadaşının ölümünde çok üzülen Gılgamış,arkadaşını bırakmaz.Onun ölmüş,çürümüş vücuduna tanık olur.Ölümsüzlüğü bulmaya çıkar.Çok meşakkatli yollardan gelir geçer ama yine de ölümsüzlüğe bir çare bulamaz.
Ölüm girmedik ev olmaz da,Gelin girmedik ev olurmuş.Elbet insan ölümlü.Elbet hepimiz bir gün öleceğiz. Bunun farkında olmak,bizi hizaya çekmeli.Gelip geçtiğimiz,konup göçtüğümüz bir dünya da misafirliğimiz kimseyi kırmadan,kimseyi incitmeden,hatta kendimize öz şefkat duyarak yaşamayı bilebilmeliyiz.
Şu yüce dağları duman kaplamış
Yinemi gurbetten kara haber var
Seher vakti bu yerde kimler ağlamış
Çimenler üstünde gözyaşları var
Ali Ekber Çiçek
Sabaha çıkacağımızın bir garantisi yok işte.Hemen hemen herkesin bir yakını var gurbette.Hangi yaşta olursa olsun ''Her ölüm erken ölümdür.''Ölenlerde ölümü bilmez zaten,ölüm kalanlar içindir.Kalan duvarda asılı bir ceket görür içi burkulur,kalan radyoda bir türkü dinler içi acır,kalan bir fotoğraf karesinin üstüne gözyaşlarını düşürür.Elbet hayat kaldığı yerden devam edecektir ama hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Hastalık gelmeden sağlığın, yokluğa düşmeden varlığın, ölüm gelmeden hayatın kıymetini bilenlerden olalım.
At ölür meydan kalır,yiğit ölür şanı kalır...
YORUMLAR