Eşek hem binek hayvanıdır,hem taşımacılıkta kullanılır. Köyde hayvancılıkla ve çiftçilikle uğraşanların, hemen hemen her evde bulunan uzun kulaklı, biraz inatçı ama çalışkan olan hayvan.Kara Kaçan,Merkep gibi ünvanları vardır.
Eşek ile ilgili deyimler ve atasözleri dlimizde yerini çok güzel almıştır.
Eşek Şakası, Eşek Kafalı, Eşeği Sağlam Kazığa Bağlamak, Eşek İnadı, Eşek Kadar Olmak, Eşek Derisi, Eşek Başı Mıyım, Eşek Arısı, Eşek sudan gelinceye kadar dövmek.
Atasözleri ise bir söylenişte kendini tanımlayacak cinstendir.
Eşeği sahibinin dediği yere bağlada isterse kurt yesin,Eşeğe cilve yap demişler, citme atmış,Eşeğin ölümü, köpeğe düğündür.
Geçmiş yıllarda haberlere kadar çıkan bir nine,eşeği hastalanıp yolda düşüp ölünce, ağlaya ağlaya eşeğine şöyle sesleniyordu.
Kalk hadi eve gidelim, senden başka kimsem yok.Yarım saat başında oturup ağlaya ağlaya ölmüş olan eşeğinin kulagına bağırıyordu ‘’Senden başka kimsem yok” nasıl büyük bir acı seslenişti dostunu kaybedişi. Hiç unutmadım.
Murat Kekilli de sevdiğine türkü ile seslenir ‘’Dünyanın en güzel gözü eşeklerdedir,sana yaptığım onca iltifat hep bu nedendendir’’
Doğruya doğru,gerçektende dünyanın en güzel gözleri eşek gözleridir.Kara kara,uzun kirpikler ve bin tane anlam taşıyan ifade…
‘’Seni çok çok özledim arkadaşım eşek’’ Barış Manço yu da anmadan geçmeyelim.Uzun kulaklarını son bir kez salla,seni çok çok özledim arkadaşım eşek.
‘’Eşek sıpası’’ normalde sıpa denince kızdığımız halde, eşek sıpası denince çoğu zaman sevimli gelir.
‘’Eşeği düğüne çağırmışlar, gitmem demiş, ya odun bitmiştir ya su’’ eşek de biliyor başına gelecekleri,beni niye çağırsınlar düğüne diye hayıflanmış.
‘’Eşek hoşaftan ne anlar,suyunu içer denesi kalır’’ Bir şeyin ehlini bilmeyenler için kullanılan bu sözü kullanmayan yoktur.
‘’Deve de boy var ama bir topal eşeğin arkasından gider’’ sözü de ne manidardır. Boy ile pos ile bu işlerin olmayacağını,esas arananın akıl olması gerekliliğine en güzel atasözüdür.
‘’ Eşek gibi anırma ‘’ deyimi de ,bağıran insana söylenir,hiç şık bir deyim değildir teşbihte hata olmasın yani.
Ah ah ah bir de ‘’uyuz eşek’’ vardır. Yazarken bile güldüğüm. Sadece kaşınmakla mükellef uyuz eşek. Uyuz eşekler yavaş ve sadece kendisiyle ilgili, tembel insanlara,işten kaçanlara söyledikleri bir başka deyimdir.
Hoca Nasrettin’in neredeyse kendi ününü geçen eşeğini de unutmamak lazım. Eşeğine ters binmesi, eşeğinden düşmesi, eşeğinin kaybolması, eşeğini satmaya gitmesi, eşeği ile konuşması Nasrettin Hoca fıkralarının en önemli figüranıdır.
Bir gün Nasrettin Hoca’nın uzakta oturan komşusu kapısını çalar. “Hocam eşeğini bana bir günlüğüne ödünç verir misin?” diye.
Hoca eşeğini vermek istemez.” Eşeğim evde yok komşum” diye söyler. Komşu tam evden çıkacağı sırada eşek ahırdan anırmaya başlar. Komşu, “Hocam hani eşek yoktu bak bağırıyor” diye hocaya sitem eder. Hoca hazır cevap “Yahu komşum benim sözüme mi inanıyorsun,eşeğin sözüne mi ?” diyerek noktayı koyar. Eşek yalan söyler mi hiç,söylüyor işte.
‘’Eşeğe altın semer vursalar,eşek yine eşektir’’ değişmez yani ….
‘’Okumakla adam olunmaz,eşeklik bakidir’’ gel de şimdi diplomalı eşekleri anma. İnsan cahilliğini ne altın semerle, ne okumakla gideremez. Bunun için ilk başka kendi gayreti gerekir. Bunu sadece okumakla öğrenemez.
Adam,oğluna seslenir ‘’ Sen adam olamazsın’ oğul buna hırslanır,okuyup bir ile vali olarak atanır. Şoförüne babasını alıp gelmesini emreder. Şoför babayı alıp, valinin makamına çıkarır. Baba vali koltuğunda oğluna bakar.Oğul ‘’Gördün mü baba sen adam olamazsın demiştin, ben vali oldum’’ Baba oğlunun bu davranışı karşısında biraz üzgün biraz gülümseyerek ‘’Ben sana vali olmazsın demedim ki,adam olamazsın demiştim, hala sözümün arkasındayım.Eğer adam olmuş olsaydın beni ayağına getireceğine,arabana binip kapıma gelir,elimi öperdin” demiş. Haksızda sayılmaz,eşekliğin baki kaldığını oğluna kanıtlamış.
‘’Adam sandık eşeği,kaba bıraktık döşeği’’
Sanmayınız efendim,eşeği adam sanmayınız.Dama çıkardığınız eşek,yukardaki konforu görünce inermi hiç.Yanına bir de horozu,kediyi,köpeğide çağırır,alın size Bremen Mızıkacıları bir gürültü bir yaygara koparırlar,indirin indirebilirseniz. Ah bu nankör eşekler sadece yemini yer, göreve gelince kaçar. Daha da çok zorlarsanız eşeği ya çitme atar, yada ısırır.Salın çayıra,mevlam kayıra. Sizden öte, çayıra yakın olsunlar. Benden söylemesi,söylemedi demeyiniz.‘’İndiremeyeceğiniz eşeği dama çıkartmayınız’’
YORUMLAR