Kalbin aklıyla yaşamak ayrıcalıktır diyor, Nobel Ödül'lü yazar Bernard Shaw . Sığ bir kalbe sahip olanlar, senin ayrıcalıklı biri olduğunu anlarmı hiç, ya da bir başka deyimle anlamaya çalışır mı. Maksadım ayrıcalıklı bir kalbe sahip olduğunu anlamaları değil tabi ki. Kalp sevmeyi, sevilmeyi öncelediği için sen bayram çocuğu sevinciyle göklere uçarken, sığ kalbe sahip olanların senin ne kadar aptal olduğunu düşünmelerini hiç yadırgamamalısın.
Sosyal hayatta kalbinin aklıyla yaşamak, insanın kendisine yaptığı büyük bir işkencedir. Tecrübeyle sabittir, kendi yaşadıklarımdan biliyorum. Kimsenin vaktini çalmayınız, kimsenin hayatına balıklama dalmayınız. Size kalbinin kapısını ne kadar aralıyorsa o kadar giriniz. Siz ne yaparsanız yapınız, sizin kalbinizin aklıyla yaşamanıza şans vermeyeceklerdir. Durun, durmayı bilin. Onlar size dur demeden, siz kalbinizin aklına durabilmeyi öğütleyin.
Kalbin aklı insan ilişkilerinde size sağlıklı bir ortam sunmuyor. Çıkın bir dağa, dağın yeşil elbiselerinden, su kaynaklarından, kurtlarından, kuşlarından, yollarından besleyin ruhunuzu.
Ya da bir hayvan besleyin, size dönüşümü muhteşemdir. Sevgiyi, sadakatı, sizi bekleyişi, sevgiyle havlayışı, miyavlayışı, bir kuşun ötüşü ile ruhunuza yüklediği ses kalbinizin aklıyla yaşamanızın melodisi olacaktır.
Ruh onaran sanat dallarından birisi olan edebiyat alanından bir kitap okuyun, bir şiir dinleyin.
Deyin ki mesela ‘’Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar’’
Kendinizi suç işlemiş gibi hissetmekten alıkoyan yegane duygu müdane etmemektir. Kalbin aklı müdane etmeme duygusunu öğrenemedikçe huzur bulamazsınız. İçimi içine eğen yağmurlardan kalma bir haziran, her devrin isyanını taşıyor gözlerim. Her devrin isyanı ,insan yanılgılarımdan kalma bir orman yangını.
‘’İnsan, insanla beslenir’’ sözü, sizin kalbinizde bulduğu yeri, diğer kalpte bulmuyor maalesef. Şimdi insanlar kendilerinden bile yorgunlar, kaldı ki diğer insanlarla kaynaşmak, konuşmak, beslenmek olmaz tercihleri. Ne kadar az insan, o kadar huzur onlar için.
Bu bir tercihtir. İnsanların tercihlerine saygı duyup kenara çekilmeyi bilmek lazım. Samimi olmayan, önceliği siz olmayan, birlikte bir şeyler yapmaktan zevk almayan insanlarla aranıza, onların istediği mesafeyi koyun.
Samimiyetli bir açıklama, düşmanımdan gelse bile, başım gözüm üstünedir. İçinden başka, dışından başka olan insanlar, en tehlikeli insanlardır.
Dünyamız yorulan ve yoran bir dünya. Bu koşturmaca yaşam içinde kalbinizin aklıyla yaşamayı tercih ediyorsanız eğer, incineceğinizi baştan bilin derim…
Furuğ diyor ki ‘’Bu dünya bir yılan yuvasına benziyor’’ her ne kadar İran’ lı şairin dediği gibi, dünyayı yılan yuvasına benzetecek kadar acımasız olmasam da, yılanın fıtratında sokmak var olduğunu biliyorum. Kalbimin aklıyla su yerine şiir içiyorum.
Ve diyorum ki
‘’Şiir içene yılan bile dokunmaz’’ sizin aklınız sizde, benim kalbimin aklı bende kalsın.
Furuğ dan bir şiirle noktayı koyalım.
"Ben düşüncelerin, sözlerin ve seslerin aldırmazlık
Dünyasından geliyorum
Ve bu dünya yılan yuvasına benziyor
Ve bu dünya
Öyle insanların ayak sesleriyle doludur ki
Seni öpüyorken
Kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar.
Selam ey masum gece!"
Furuğ FERRUHZAD
YORUMLAR