İnsanlara aynı iyiliği düzenli olarak yapınca, onu artık senin görevin zannediyorlar. Muazzam bir nankörlük çeşidi ‘’ .O kadar yerinde kullanılmış bir söz ki. İyi insan olmanın öğretilerinden biridir İYİ olmak ama gelin görün ki, karşılığında bir teşekkür beklediğiniz insanlar size sanki yaptığınız iyilik görevinizmiş gibi davranıyor, üstelikte bunu her zaman ve her defasında bekliyor.
‘’ İyiliğe nereye gidiyorsun demişler, kötülüğe demiş’’ Durum aynen bundan ibaret. Bunu biliyoruz sorun ne diyorsanız eğer. Sorun şudur, iyi olmayı tercih eden insanların saf yerine konması. Bize öğretilen öğreti iyi olmaktan yanaysa, iyilik yaptığımızda saf yerine konmanın önüne nasıl geçeceğiz. Kendi adıma böyle bir durumla karşılaştığım zaman, o kişinin taaaa gözlerinin içine bakıp diyorum ki. Ben insanlık görevimi yapıyorum ama senin tavrın benim salak olduğum anlamını taşıyor, ya kendine gel, ya da benden uzaklaş. İşte hepsi bu kadar. Etrafınızdaki insanların sizin kendinize olan saygınızı elinizden almasına izin vermeyiniz.
Arkadaşlık, komşuluk ilişkilerinde insan insanın külüne muhtaçtır. Bu dostluk ilişkilerinin dozunu doğru ayarlayamadığımızda, sizin ona göstermiş olduğunuz tolerans, onda sizin aptal olduğunuz kanısını vermesin bir zahmet.
Siz aman kırılmasın, üzülmesin diye kendinizden verdiğiniz zaman, zor günümde hep yanımda oldu diye düşünmüyor. Her gün aynı sıralamayla ve başka bir sorunla karşınıza çıkıyor. Eğer o mutsuz hissediyorsa, cümle alem mutsuz olmalı diye düşünüyor. Halbuki mutlu olduğu zamanlarda bizim hiç haberimiz olmuyor. Zira siz onu öyle alıştırdınız, her zorlandığında yanına koştunuz.
İnsan elbette iyilik yaptığında karşılığında aynı oranda iyilik beklemez. Hatta hiçbir şey beklemez ama onca iyilikten sonra da karşınızda bir nankör kedi görmeniz sizi hiç şaşırtmasın. Kedi diyorum da aslından tüm kedilerden özür dilerim. Kedinin tırmık atması fıtratında var, insanın nankörlüğü huy.
Çölde devesi üzerinde giden bir bedevi susuzluktan ölmek üzere olan birine rastlar. Devesinden hemen iner ve yerde kızgın kumlar üstünde yatan adama su verir, büyük bir şefkatle, terlemiş alnını siler, kim olduğunu sorar. Su içen adam yavaş yavaş kendine gelir.
O esnada daha beş dakika önce susuzluktan ölmek üzere olan adam kendisine merhamet elini uzatan bedeviyi birden itekler ve adamın devesine biner oradan uzaklaşmaya çalışır. Bedevi yere düşer ve devesini kaçıran adamın arkasından ‘’ Lütfen yabancı
Gittiğin yerde bu olayı anlatma’’ der. Deveyi kaçıran adam şaşırır, bu adam arkamdan bağırıp çağırmıyor neden olayı anlatmamamı istiyor acaba ,deveyi durdurur. ‘’ Neden anlatmayayım?’’der.
Kızgın kumların üzerinde doğrulan bedevi ‘’ eğer gittiğin yerde bu olayı anlatırsan artık çölde biri susuzluktan ölse bile kimse ona asla su vermez.’’ Ah işte güzel insan,çölün ortasında yaptığı iyiliğin karşılığında gördüğü nankörlük.
Bir de sadece kendini düşünen nankörler vardır. İyi olduğu zamanlar, mutlu olduğu zamanlar sizinle paylaşmıyorsa eğer, mutsuzluğunu da paylaşmasın bir zahmet. Sizi yıprattığı ile kalıyor ve kendi ile birlikte sizi de dibe çekiyor.
Bir nanköre sormuşlar; “Ne yaptı da, dostuna kırıldın?” Nankör cevap vermiş; “Her dediğimi yaptı, birini yapmadı." demiş. İşte buyurun size çok güzel bir nankörlük örneği.
‘’Yılana bal vermişler zehir kusmuş ‘’ Halbuki o bir yılan,kendiside biliyor yılan olduğunu,sinsi bir şekilde beslediğiniz yılan,ilk fırsatını bulduğu anda sizi sokar. O na yapmış olduğunuz iyilik, verdiğiniz balın hiç önemi yoktur.
En tehlikeli insan tipi, yaptığınız iyilik karşılığında size nankörlük edendir. Kendi menfatine göre şekil alan bu insanlara iyilik yapmayınız zira kötülük yapmak sizin fıtratınızda yoksa eğer incinirsiniz. Menfaatı bitenin nankörlüğü başlar. Üstelikte siz dostluğunuz zarar görmesin diye aralaştıkca, o sizden intikam almak için kötü duygularına bir yenisini daha ekler. Allah hiç kimseyi yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkar edecek kadar kör ,iyiliği yok sayacak kadar nankör yapmasın.
Nankörlük bir hastalıktır, siz doktor değilsiniz, onu tedavi edemezsiniz. Kendinizi korumaya alın ve her kim olursa olsun, hak ettiği kadar değer verin ve o kadar iyilikte bulununuz. Nankör insanlar hem kendine, hem sevdiklerine zarar vermekten kaçınmazlar.
Kediler nankör, tilkiler kurnaz, köpekler sadık… YA İNSAN insan da hepsi birden var. Bunun bilincinde olmak iyi olanı ve iyi olmayı seçmek bizim elimizde. İnsanlara, size nankörlük yapacak kadar büyük iyiliklerde bulunmayınız. Nankörlük de bir çeşit ihanettir.
YORUMLAR