SEÇİMLERİNİZİN BEDELİNİ, SİZE AKIL VERENLER DEĞİL,SİZ ÖDERSİNİZ...

Akıl veren bilirkişiler vardır,şöyle yap, böyle yap diyen, oysa her evin, her olayın ayrı ayrı kendi bütünlüğü vardır. Size akıl verenler sizin ne yaşadığınızın ya da ne yaşayacağınızın farkına varamazlar, onların işi gücü sadece akıl vermek. Hatta bunu örnekleme yaparak size sunarlar. ‘’ Ben aynı durumda kalsam şöyle yapardım, ben böyle yaparım gibi’’ Kimsenin konusu ya da yaşadığı birbirine benzemediği gibi, size akıl vereninde yaşadığı sizin yaşadıklarınızdan ya da yaşayacaklarınızdan farklıdır ‘’ Kelin ilacı olsa kendi başına sürermiş ‘’ Tam da bu yüzden size akıl verenler önce kendi sorunlarını çözer.

Dolduruşa gelip, size akıl verenlerin gazıyla yola çıkanlar yolda kalır. Bir şeye karar vermeden önce başınıza gelebilecekleri düşünmeden hareket etmek doğru bir davranış değildir.’’ Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmazmış ‘’ Sizi siz olun kendinize kılavuz seçerken dikkatli olun, zira bedelini size  kılavuzluk eden değil, siz ödeyeceksiniz.

Her hangi bir konuda düşünmeden hareket etmeyiniz. Daha önce şimdi yaşadıklarınıza benzeyen hangi olayları yaşadığınız, ya da bir benzerini yaşamıştınız, nasıl sonuçlanmıştı, nasıl karar vermiştiniz, kararlarınızda haklı mısınız diye kendinize dönüp sormalısınız.

Ailenin çıkarı söz konu olduğunda sadece kendi adınıza karar veremezsiniz, zira sizin aldığınız karar diğer fertlerini de etkiler. Ortak karar alabildiğiniz sürece sağlıklı ilişkiler oluşur. Evdeki hesap, çarşıya uymaz, döne döne pişmanlıklar yaşarsınız. Elbette insan kendi kararlarını kendi alabilmelidir, fakat kırk düşünüp en doğru olan kararı vermek bir erdemdir.

Anlık öfkelerinize yenilmeden, intikam peşinde koşmadan, gelecek için kararları size akıl verenler alamazlar. Onların tuzu kuru, zira bedelini size akıl verenler değil, siz ödeyeceksiniz. Doğru davranışların insanı iseniz bedel ödemek zorunda kalmazsınız. İnsan bu inişli çıkışlı hayat da doğru yanlış hesaplarının peşinde koşarken hata yapabilir. Unutmayınız ki hatalar çoğaldıkça doğru karar verme yetiniz kaybolur.
Her kapının kendi anahtarı vardır. Sizin kapınızın anahtarı veya size akıl verenlerin anahtarı sizin kapınıza uymaz. Başkasının kapısının anahtarı ile kendi kapınızı açmaya zorlamayınız. Sonucunu göz önünde bulundurmadan hareket edenler hem kendileri ağır bedeller öder, hem yakınındaki insanlar. Kırk bilseniz de hiç bilmiyormuş gibi kararlarınızı ölçüp tartmalısınız ve size akıl verenleri değil,kendi aklınızla en doğru olanı yapmalısınız.