"İlahi bir manayla bazen kulaklar,gözden önce aşık olur "HÜZEYME YEŞİM KOÇAK
Konya'mızın medar-ı iftiharı yazar Hüzeyme Yeşim Koçak 24 nisan 1958 Kütahya doğumludur. Eserleri Nehva, Hayat 7 Renktir,Ediphane Süzülüşler,Ey Ruhum Geldiysen Masaya,Tuhaf Bir Açlık,Edebiyatcıysam Ne Olayım,Kırgın Mağara Şarkıları,Ötede,Muhbbet Buyursun Gelsin, Şapkamın Altı, Havva Hanımın Gamzesi, Bana gönülden Çalıp Söyle, Bırakın GüzeL Konuşsun, Saklı Değerler, Bekleyen Değerler, Çoban Aşkın Çocuğuydu, Sarılmak, Hicaz Yaprakları,Sevdalı Bir Yelpaze ve son öykü kitabı Şeyda’nın Örgü Keyfi ile insanı örmüş. Sadece örmekle kalmamış,insanın söküklerini,yırtıklarını,yamalarını ortaya dökmüş.
Örgü bu örülür ve sökülür. Konu insan olunca ,örgüden nasıl bir model çıkar ki diyerek,yazarımızın adıma imzalı hediye kitabını hemen okumaya başladım.
Eskiden annem örgü giysilerimiz küçüldüğünde onları söker,çile haline getirir,yıkar ve su buharına tutardı. Maksat ip yenilensin,eski örgü izi kalmasın,inceldiyse yanına başka bir ip karatarak başka bir hırka ya da yelek örülsündü.
Ne alaka demeyiniz. İpi bu şekilde yenileyebilme imkanı var, ya insan nasıl yenilenir, ya da şöyle soralım insan nasıl örülür ve sökükleri gözler önüne serilir.İnsanın yenilenebilmesi için kitaptaki gibi arayışta olması lazım ilk başta.
Yazar,öyle bir ele almış ki insanı,model model,motıf motif keyifle işlemiş. Arada örgü keyfini kaçırmış, arada eline şiş batmış,arada yorulmuş,arada ilmek kaçmış. Öyle ya insan bu,ilmek ilmek işlerken insanı yoran taraflarınıda unutmamış.
Göz demiş ‘’Gözler kalbin aynasıyken’’ birden göz sapkınlığa dönmüş,’’ yalan nedir bilmeyen gözler’’ birden dilden daha çok yalan söylemeye başlamış.
Kalp Gözü derken,kolay yoldan para kazanmanın,ailelerin gençlere sevmediği işi yapmalarının dayatmaları,kolay yoldan iş sahibi olma güç sahibi olma isteğini reddeden bir profil çiziyordu ve şöyle diyordu’’İçinde bu düzen ve mantığa karşı dikilen bir şey mevcuttu.Belki küçük,soylu bir et parçası ‘’Fakir ama onurlu genç…
Önce sarımsaklar bozuldu diyor yazar,Çin malı.Yediklerimizin,içtiklerimizin hepsi hormonlu,hastalanmamız hep bu yüzden.Modern yaşamın nasıl hayatımıza balıklama daldığını ya da biz modern yaşama balıklama nasıl daldığımızı yazıyor..
Kelimeler diyor,kelimeler hem kurtarıcı,hem hem katil,hem fail,işte tam da burda manzaraya nazır bir veda ve ondan kalan ufak tefek anılar.Kelimelerin kadere teslimiyeti.
Kuyruklu hikaye de kuyruk mübarek at kuyruğu gibi bir oyana bir buyana sallanıp duruyor.Yerinde duramayan bir kuyruk..Kuyruğu kısa olan da peruk taksın diyor yazar, işte buna çok güldüm.Peruktan kuyruk.Kuyruklular ordusundan ayrı düşmek olmadı,modaya uyum hali.
Gizli yüzde insanın güzellik arayışının bitmezliğini,Aşikar bir yüzün kalbin ağır bastığında ortaya çıktığını dile getiriyordu.Bazen kulaklar,gözden önce aşık olur,ilahi bir nağmeyle Kün olmak ne kadar da zor du.mayası aşk olanları ne güzel döndüren,uçuran,havalandıran ilah bir güçtü aşk yitiğine,yitiğini bulduran.
Aşk bir aralık diyordu yazar,hem zamanla,hem ölümle. İbn Hazm güvercin Gerdanlığınla başlayan,Endülüs'e ve Kurtuba'ya kadar uzanan aşk aralıklarını dile getiriyordu.
Tanrı velilerinin sırlarını bilenler,onların kitaplarını okurlar..Arayışları süren insanın okuması da sürüyordu elbet.Evde onu bekleyen Şems-i Tebrizi nin MALAKAT’ı onu bekliyordu.Gerçeği öğrendikce,açığını kitapla kapattıkça insanın nasıl içinin rahatladığına ve huzura nasıl erdiğine vurgu tam yerindeydi. Malakat Tebrizi'nin Hz Mevlana ile sohbetlerinde geçen konuşmalar ve aydınlatmalardı.Cazibesi aşikar bir şekilde arınmaydı.Yazarlık derslerinde elinden çok yüreği acıyan yazar. Yazılan yazıların edebi değerinden çok,ederi ile mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu yazıyor.
Şeyda’nın Örgü Keyfi insanı örerken düşündürüyor.Kadın hakları,savaş çocukları, aşk,yazarlık,kitap,kültürümüz,geleneklerimiz,değerlerimiz,İtalyan gezgin barış gelini ve yazarın içine işleyen kelimelerden ilmekler. Örgü keyfinde ara ara kaçan ilmekleri de,doğru dizmek adına okunulası bir öykü kitabı.
‘’Anlamakta bile zorlanıyorum.Eksik kulluk sorunumu,eksik insanlık mı,eksik edep mi,bilmiyorum" Diyerek noktayı koymuş yazar.İnsanı örmek,insanı görmek,tanımak farkında gözün kelimelerle tanımına okuyarak şahit oluyorsunuz...
YORUMLAR