SICAK GÜNDEM

Filistin ateş altında, siyaset son gaz, uzaya giden Alper, dillerden düşmeyen Dilber, Kiliseye saldırı,,Alev Alatlı ,bilim insanının ölümü .Zam diye diye zamsız alınan emekli maaşları, oruca bir ay kala yiyeceklerin şimdiden zam alması, yarı yıl tatilinde motorin fiyatlarının yüksekliği nedeniyle kimsenin kendi memleketine gidememesi ,işten artmaz, dişten artar diye diye insanların temel gıdasından bile cayıp çağa ayak uydurmaya çalışması gibi gündemden geriye kalan insan sağ salim hayatına devam ediyor mu evet ediyor, edebiliyor ama borç altında kredi kartı köleliğine devam ve doyumsuz insancıklarla birlikte. Bitip tükenmeyen zamlar, zamlar ve olmayan parayı kredi kartı kolaylığı ile harcayan insanlar.

İsrail bu zulmü göz göre göre yapıyor. Diğer ülkelerin hiç sesi çıkmıyor. Eğer bu yapılan zulüm bir başka ülkeye yapılsaydı kıyamet kopardı . Ortadoğu da sular hiç durulmayacak, değil mi ki petrol yataklarının yolu buradan geçiyor, emperyalist ülkelerin ağzının suyu buraya akıyor, o zaman işgal etmek, yakmak, yıkmak en kolay yol onlara göre. Bir düzenek var bizim bilmediğimiz ve bu düzenek bir çok sebepleri sıralayıp Ortadoğu da rollerini oynuyorlar. Dünyanın gözü önünde Filistin yok ediliyor.
Siyaset çirkinleştikçe insan tiksiniyor. Bir vatandaş olarak insan gidip  oy kullanmaktan bile cayacak kadar kötü bu siyaset çığırtkanlığı var. Hele bir de muhtar seçimi var ki sormayın adeta yarış. Gelelim uzaya giden  Alper’e  dönüşte bize  ‘’Uzay da dünya gibi olmuş, kalabalık, mekan filan alamazsınız, üstelikte kiracılık diye bir şey yok, mülk sahibi değilseniz uzayda yaşayamazsınız ‘’diyebilir mi diye düşünmedim değil. Sıradan bir hikaye  anlatan  ‘’İnci Taneleri ‘’ dizi filminin konusundan daha çok dansları gündeme oturdu. Dizideki şiir repliklerinden ,dizinin ana konusundan hiç söz eden yok. Dansın abartısı da seyirci adına  oltaya takılan yemden bir farkı yok.

Alev Alatlı' nın  aklımda kalan sözleri.....

21. Yüzyıldaki yolculuğunuzda size belirli bir avans sağlama gayreti. İsterim ki, Kadir-i mutlak Allah’a duyduğu güvenle nefs’ini emniyete alan, O’ndan başka kimseyle meşgul olmayı nafile sayıp, bu dünyanın da bir “ayet” olduğunu unutan müminlerden olmayın....Alev Alatlı
Öğreten, eğitimci bir insan olarak bu dünyanın da hakkını verin diyor. Adaletli, ahlaklı ve iyi insan nedir , ne değildiri arayarak...

Mart on bir dedi mi oruç başlıyor, şimdiden yükseldi oruçta tüketilen gıdalar, nişasta, tatlılıklar, çorbalıklar. Hurma  dolara endeksli  olarak sofralardaki yerini alır da almasına, bari İsrail’ den gemilerle ithal gelmese. Seçime kadar unutulmasın diye emeklilerin maaşlarına zam yansımadı, ne olur ne olmaz  diye  tedbiri elden bırakmıyorlar.

Canımızın yandığı 6 Şubat da geldi çattı. Bir yıl oldu   hiç unutmadık o çığlıkları, soğuktan donanları, göçük altından gelen sesleri, çaresizliğimizi,  anaların, babaların, bebelerin yürek yakan görüntülerini. Çok ciğerler yandı, çok ciğerimiz yandı , yetim kalan çocuklar, evlatları başında ağıt yakan analar, dağılan yuvalar ,kopan eller, ayaklar. Kaç memleket göçük atında kaldı. Allah bu kadar büyük bir acıyı bir daha yaşatmasın.
Şubat sancılı geçecek, hayat kaldığı yerden devam edecek. ‘’İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır ‘’ demişti Ahlar Ağacı'nda Didem Madak

Bıçağın ucundaydı insanların hafızası
‘İnsan unutandır ve insan unutulmaya mahkum olandır.’
Tanrı şöyle derdi o zaman: Ah!.         Didem Madak
Belki de Tanrının Ah deyişinde saklıydı şifre. Ah derken çalınan çimento dan, demirden, insan hayatını hiçe sayan müteahhitler , ruhsat verenler yüzünden ah diyordur kim bilir ah….

Şubat ayında kaybettiğimiz Barış Manço’yu anmadan geçmeyelim.
Barış der, her bir yanı altın, gümüş, taş olsa
Dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa
Sapa, kulba, kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Barış MANÇO

İçi boş insanların bu dünyada yeri yok diyen sanatçı ,esas hep iyi insanların bu dünyadan çabuk göçtüğünü de yazsaymış iyiymiş. Başka bir şarkıda  Rafet El Roman ‘’ Sorma Neden ‘’ diyor
Neden geceler bu kadar sessiz
Neden rüyalar bu kadar uzak
Neden derler iyiler çok yaşamaz, sorma neden…

Sormayalım o zaman, bilen bilsin, bilmeyende bilmediğini bilsin

Atasözlerimiz de şöyle diyor. ‘’ Kırk bilsen de, bir bilene danış ‘’

‘’Soran dağlar aşmış, sormayan yolu şaşmış ‘’

Mahsuni Şerif de demiş ki, kalırsa bu dünyada insanlık kalır, kuru hayal fani dünya boşumuş….

ey erenler bir kamile danıştım
er olana edep erkan hoşumuş
kalırsa dünyada insanlık kalır
kuru hayal fani dünya boşumuş
Mahsuni Şerif