Dünya yalan,ölüm gerçek
Nörsek gerimi dönsek
Ellerin geçtiği yollar
Aleme düz bize tümsek
Bozlak Ustası Neşet Abalıoğlu 1972 Kırıkkale doğumlu ustayı kalp krizinden kaybettik.Bozlak sevenler için Neşet Ertaş ve Neşet abaoğlu değerli halk müziği sanatçılarımızdandır. Çoğu zaman kendi yazdığı türküleri okurlar. Vatan,aşk,doğa,özlem gibi konuları işlerler.
Dünya yalan,ölüm gerçek. Nörsek gerimi dönsek,Ellerin geçtiği yollar,ellere düz bize tümsek dediği yer,insanının yüreğine cız diye dokunan cümleler.
Ömür dertlerden ibaret ,Yanıyor ahuzar anam Sen bir garip ben bir garip ,Gurbet gidiyor zoruma Ömür dertlerden ibaret ,Yanıyor ahuzar anam Sen bir garip ben bir garip, Gurbet gidiyor zoruma, Yazı bi' dert kışı bi' dert ,Gelmeyeydim bu dünyaya…
Yazı bi dert,kışı bi dert….Bozlak ustası acıyı,kederi,gurbeti türküde ne güzel bağlamış birbirine.Ah güzel insan bu kadar dertli türküleri yürekten söylerken kalbine vuracağını nerden bilsin ki.
Gerçek adı Yüksel Abalıoğlu olan sanatçımız Şaban ayında doğduğu için şaban da diyorlarmış. İlk kaset çıkardığı zaman da plak şirketi ‘’Küçük Neşet ‘’ Demişler,zamanla Neşet Abalıoğlu olarak kalmış.
Kimi özünü gizler
Kimi sözünü gizler
Kimi yüzünü gizler oy
Kime güveneceksin
Her insanın beğendiği,sevdiği sanatcılarından en beğendiği türküler vardır. Kendi adıma Neşet Abalıoğlu’nun ‘’ Kime Güveneceksin ‘’ Türküsünü çok severim.’’Bütün değerler yitmiş,sevgi hoşgörü bitmiş,insanlık ölmüş gitmiş oy,kime güveneceksin diye çığıran usta bu günün yaşantısının sitemini sözle,sazla ne güzel vurmuş.Kime güveneceksin kime ?
Üç gün değil beş gün değil
Yılların yorgunuyum ben
Bu divane düşkün değil
Kulların vurgunuyum ben
Yılların yorgunuyum ben diyen sanatcımız kalbinden gitti işte.Ah bizler,ah bizler hep ölü seviciyiz,ölmeden kıymet vermeyi bilmiyoruz. Kendimi de kınıyorum,her zaman dinlediğim değerli ustayı ölmeden önce yazıp onure etmeliydim.
Dalının incirlerine baykuşlar konmaz mı şimdi ustam be.Anamdan doğalı çektim ben bu kahırı,Hiç mi yoğudu aşkın hatırı,Alemin geçtiği yolu iz etmez bana diye çığıra çığıra gönlünün zincirlerini kırdı gitti.
Birgün ben de çıkıp gelirim burdan.
Bana da yer bulup hazırla ordan.
En küçük sen idin düştün kalburdan.
Kahpe felek bizi eliyo guzum.
Usta ‘’Guzum’’ diyerek guzusuna seslenmiş,Bana da yer bulup hazırla ordan derken,Guzusunun ona ayırdığı yere gidip başını koydu. Kahpe felek eliyor bizi guzum demiş,öyle bi eler ki sırası gelen,gelemeyen elenir gider toprağa.
Ne olursun kalk gel annem
Bana ninni söyle annem
Oturupta başucuma Saçlarımı okşa annem.
Ellerini öpüyorum Hasret kaldım sana annem...
Anne diye seslenmiş usta,annesi ölenler için ciğer yangısıdır anne. Hasrettliği bir ömür boyu sürer. Hele hele evladında ananın emeği çoksa ciğer yangısı üçe beşe katlar. Anasızlık yarası her geçen gün büyür gider.
Tümsek işte ah tümsek,ellere düz yol olan hayat kimine tümsek tümsek. Tümseklerden geçe geçe,çıka,ine kalbine ulaşan yol ustanın en çok kalbinde oyalanmış olmalı ki,vurdu gitti işte kalbinden.
Dünya yı fani bilsek de,Ağlarken yüze gülsek de,Usul usul kervanımız,Yürür gider bu tümsekler.
Benzin solmuş üzgün gördüm,Diyar diyar gezgin gördüm,Tatlı candan bezgin gördüm,Seni üzen kullar mı var……
Kervan ustayı aldı hakka yürüdü,güle güle kırıkkale'li Neşet usta,mekanın cennet olsun.
Yolların tümseklerden düze çıksın....
YORUMLAR