Tuzu kuru hayallerimiz yok lâkin dibi tutmayan bir kavuşma bahse konu ve anlayacağın derin mevzu! Ne kadar derin? Bilmiyorum, dibin dibini de görmek lazım ki anladığını anlamış olayım. Hadi ya derinden alıp yüzey dalgalarına bırakırken köpürse ve biz de olabileceğini alsak olmaz mı? Olmuyor işte ve bunun hem pazarlık payı da yok, olsa dükkan senin! O halde karanlık ve derin sularını boylamak mı lazım? Evet, tam olarak böyle ve bir karışımdan bahsediyorum; nasıl ki sıcak su ile soğuk su karıştı, sonra eski haline getirmek istedin hiç olmadı ve olmayacak nasıl ki sen söylenmeyen ne var ne yok onun peşini bırakma, çünkü ne söylendiyse bir faydasını görmedin. Daha çok seni yerinden oynayacak sözlere ihtiyaç var.
“nesin sen
alaylı gülüşlerine rahvan adımlar
etrafında iki tur sonrası
at boyu yakın duruş
şahlanışın ayakları iner havadan
dizginlerinden tuttukça
düşer yelesinden dağıtan rüzgâr"
Biliyorum, bu șiirimde geçtiği gibi şahlanışının ayakları inecek havadan ve dizginlerinden tuttukça düşecek saçlarını dağıtan hoş rüzgâr!
Uzak şehrine düşlerimde akınlar var ve büyük bir savaş veriyorum kendimle! Aynı Beyatlı'nın şiirinde geçen düşleri gibi:
"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"
Evet, hemen zaferler bir yerden başlamayla oluyor ve inanır mısın, bugün bir yerden başladım. Devamı gelecek mi? Elbette gelecek ve bunu en çok sen isteyeceksin! Uzun paragraf sorularını çözer gibi çözüyorsun beni, sonra hiçbir şey olmamış gibi başka yok mu? Sorunla alaylı gülüşlerine takılıyorum, olsun be güzel insan, sen varken her şey güzel, tıpkı çifte kavruk gözlerin desem kașların çatılacak, sıralı kirpiklerin diken misali batacak...
YORUMLAR