YÜKSEL KÖKER

YÜKSEL KÖKER

[email protected]

İȘARET 

08 Temmuz 2024 - 00:00

Hiçbir şeyin degișmeyeceği bir umutsuzluk ama her şeyin her an değişebileceği bir umut dünyası ve kuşlar her şeye rağmen uçuyor.

Umut ve umutsuzluğu bünyesinde barındıran bir yer olan dünyâyı anlamaya çalışırken sözler derin mânâya işaret! Evet bu ișaretlerden yola çıkarak düşünce, kurgu, his, hayal, vaka, hâl veya bunlara benzer herhangi birinin gün yüzüne çıkış fiiliyatında edebi tarzdan dem ile dilhaneye dokunușu muștulayan bir şekilde anlatarak yazabilmek bizden yana! Tabii ki bizden yana ve yana yıkıla yazarak söz sanatı ile icra etmek... Evet evet farklı dünyalardan sebepsiz geçişlere gark! Basit ve düz anlat geç ne gerek bu kadar sanat değeri taşıyan sözleri kullanmaya diyebilirsin! İyi güzel diyorsun da o halde her şeyi kendi haline bırakalım ve başa dönelim mi elimizde mızrak, bedenimizde yaprak? Değişeni ile gelişeni vurgulamak için doğru ve estetik anlatıma ihtiyaç var öyle mi? Evet evet ve dahi estetik olmayanı bile estetik bir şekilde anlatabilmek. 

Adım adım yazarken köprünün altından köpüklü ve köpüksüz sular aktı. Biliyor musun bazen taşkınlarda ne çok karşılaşıyorduk ve bu yüzden belki suya atlamayı, belki suya kapılan kütükleri, belki de suda oltaya takılan balıkları düşünüyorduk. Çok günlerimiz geçti iki yakayı bir araya getiren yasaklı yapıda ve kayıtsız kayda değer kalıcı izler vardı kayıt altına dem. Biraz sar geriye zamanı. Biraz değil en başa sar zamanı ve orada dur ilk göz göze geldiğimiz an'a kadar. İşte o an! Ne olduysa o an'da oldu. O gün bugün sensiz köprüleri attım. Kimler gelip-geçmiş, sular akmış-akmamış câna kimin umurunda. Orayı bırakalı uzun yıllar oldu. Her şeyi bıraktığımı sanıyordum gözlerin ben de kalmış! 

Değişik iklimden ve değişik atmosferden yazmaya değer yorgun düşlerimiz vardı... Kara parçası görününce çığlık atamayan ve kıyıya atamayan elde halatlarımız. Bir kenera bıraktık gururu ve sakıncalı limanlar sebepsiz çektiği güne revan sığıntı aşklar korsandı. Yazmayı ve yüzmeyi bilenler kurtuldu. Bilmeyenler yağmalanan güne esaret alabora sevdalar ne ki şaşkınlığına zor sorular! Sorular ezber bozar
ve farklı bir soru düşer yadına. Evet, denize kıyısı olan şehir nerede? Yıkılmış gönül evleri sokakları geçit vermez. Söylediğin şehir bu değil sanki Moğol orduları geçmiş üzerinden. Olsun sen yine de uzaktan gelen atlıya bak!

YORUMLAR

  • 0 Yorum