Kimin düşüne zahmet, kimin düşüne gülistan ve farklı bir çekim alanı ile garip bir sürükleniș. Kapılmaya gör içinde kopmaya hazır metal bir fırtına ve yağmaya hazır asit yüklü bulutlar. Biliyorum bitimsiz çok can yakar. Can yaktığını anladığımı anladığı bir vakit soracağım hayattayken mi hayatındayken mi sebepsiz yanıkları yaşayacağım, sonra sürükleyecek mi kuzey rüzgârları? Hikayesine mavi giydirilmiș gökyüzü ve gökyüzünde bakır renkli dolunay ile kendi yüzünde serseri düşleri. Düşlerinden geriye kalan yıldız kalabalığına dem gecenin koynunda sakladığı rüyalar. Evet, bir rüyadan geçiyoruz ve bu rüyada çoğalan istekler ile azalan bir ömür. Ne öğrendin ya da ne öğreneceksin? Çok az bilgi. Öğrene öğrene çoğalıp tükenecek miyiz? Öğrensen de öğrenmesen de tükeneceğiz. O halde yazalım değil mi? Yazalım da neyi ve nasıl? Aklımızdan geçenleri... Geçmeyenleri yazamayacağımıza göre aklımızdan geçenleri yazalım ve aklımda sen! Nasıl? Dinle. Duymak istediğin sözler mi abartı saymadan yüzünden okunan karakter tahlili mi? Elbette duymak istediğim sözler değil ve ne gördün onu söyle? Peki.
Tabii ki öncesini bilmesen aldanırsın yarıma bölünüp iki katına çıktığına!
Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestüz
Biz ehl-i harâbâtdanuz mest-i elestüz
“Bizi üzüm suyu, yani şarap ile sarhoş oldular sanmayın. Biz harabat sakinleriyiz ve elestmeclisinin sarhoşlarıyız.” Şairin bu sözlerinden kendime bir pay çıkarsam ne onunki öyle değil. Düşlerinde eski bir oyun ve eteklerinde beş taştan kalma taştan ağır sözler. Nereye gider ve nereye hasar verir bilinmez lâkin kâlbe hasar verecegi aşikar! Oyunun kuralını kendi koyuyor ve oyun devam ederken bile kuralı değiştirebiliyor. Hiç gören ve duyan olmamış yenildiğini. Zaferine ortak olayım bunda benim de payım var desen ne bin dereden su istemeyi bırak, bin susuz dereden su ister. Senin bahaneni onun bahanesi döver ve burnundan solumana da gerek kalmaz. Nerden bakarsan bak ve bakış açını değiştir girdiği kaba göre şekil alacak bir tutumu yok. Onu bu haliyle sevmeyi dene? Zaten öyle yapıyorum ve biraz değişince kendine olan saygıdan taviz vermiş gibi hissediyorum. Adı konmamıș sevdanın yana yıkıla bir hâli var ve hâli vakti yerli yerinde. Ne kadar zorlasan zorla ve ne kadar seversen sev onun tarafından sevilmek kadar güzelini yakalayamazsın bu hayattan.
YORUMLAR