YÜKSEL KÖKER

YÜKSEL KÖKER

[email protected]

RAĞMEN

26 Aralık 2022 - 00:05

 Aşk ile yapılan işlerden gayrı rutin duyguların yol ayrımında varılan yerin vermiş olduğu rahatlık sudan çıkmış balık gibi çevreye uyum ya da uyumsuzluğunu gösterir.

Havası değişmiş hayatın oksijenine direnenler ölüme yakın baygınlık hâlinde varlığına devam ederler. Uyum sağlayamayanların çoğu geldiği yere geri dönmek için balığın suya atma refleksini gösterirler ve dünyanın kendisine direnç gösterebilenleri kabul ettiği gerçeğini anlarlar. İnsan ilişkileri de buna benzer. Karşılıklı çıkarın stratejik davranış biçiminde yol alanlar günü kurtarmış olsa da en ufak bir anlaşmazlık bile bu ilişkinin sonunu getirir.

İnsan olarak karşılıklı yaşam haklarına saygıdan haberdar olanların bir tek düşüncesi vardır ve bu da haddini bilmek. Hayatın manasını biraz olsun anlayanlar kendilerine olan saygıdan taviz vermenin ne kadar zor olacağını bilirler. Bu duruma düşmemek için yapılacak olan empati. insanları anlamaya çalışmaktan çok onları kazanmanın yolunu bulmak gerekir. Elde edilmişliğin, kendi gücünün ihtişamliğına bir katkısı olsa da karşılık bulup anlam kazanmaz.

Așk ile dünya hayatına direnmek en gösterişli, en vazgeçilmez alanıdır. Bu alanda kalanlar nadir görünür. Geçici hevesleri ve üreme iç güdüsü ile hareket edenlerin, hayvanı duyguları bedensel ihtiyaçların karşılanması ile sınırlıdır. Aşkın ete, kemiğe bürünmüş en güzel halini yaşayanların tecrübesine bakıldığında çünkülü sevmeleri yoktur, rağmenli sevmeleri vardır. Her şeye rağmen dünyada ayakta kalmayı başaran her kimse, aşkta bu sonucu göstermiyor, çünkü aşk hiçbir şeye benzemez, kendi içinde kimsenin çözemediği kuralları vardır. İhlalleri hiç affetmez. Kendi içinde barındırdığı değişik duyguları vardır; kin, intikam, nefret ve kıskançlık vs.

YORUMLAR

  • 0 Yorum