ÜNVAN

Bu saatten sonra ne yapabilirim? Hiçbir şey! Bekle ve anlat devamında ne var? Devamında devamı var ve devam ediyor derin çatlaklar! Tabii ki çatlaktan sızanlar böyle ise ya sızmayanlar nasıl? Daha nasıl olsun sızanlar ele veriyor ve taşkınlardan sonra kalan görüntü! Yerinde müdahale yok mu ya da derinden? Yaklaşabilsen ne âlâ! Ne kadar yaklaştın? Yanlış soru ve ne kadar uzaklaştın olmalıydı! Peki, ne kadar uzaklaştın? Git gide karanlıkta kaybolan bir ışık desem anla! Durum bu kadar ciddi mi? Sandığımdan daha ciddi ve limit hızına ulaşmış durumda. Eyvah ki ne ayvah! Sana demiştim demek istemiyorum lâkin demeden de geçilmez ki! Bin nasihatten bir musibet iyi derler ya işte yașadığın bu! Sana hak vermiyor değilim biraz empati diyorum ve bir de benim penceremden bak! Mum kendi dibine ışık veremez ve etrafında ne olup bitiyor göremez ve dışarıdan bakanlar daha net algılar.

Buraya kadar olan olmuş ve bundan sonra ne yapabilirim ona bakacaksın, çünkü köpeği öldürene taşıtırlar ve leșin kokusuna katlanan sen olursun! Ne zaman düzlüğe çıkarım? Yok öyle düzlük falan sana söyleyen doğru söylememiș, çünkü hayatın içinde düzlük sanılan ne varsa rahat nefes alma ve dinlenme yeri! Burada fazla kalamazsın ve hayatın normal akışı devam eder ve bu akışa kapılmak zorundasın. Bu zoruma gidiyor işte ve isyanım bu yüzden! İyi de isyanın gücün ile sınırlı ve yel degirmenlerine ne kadar savaş açabilirsin Don Kișot misali? Ünvan mı aradığın, eğer aradığın ünvan ise hayali bir adaya başkan yapalım... 

Senin gibi soyut düşünemiyorum ve hâyâller ile işim olmaz. Peki bu yaptıkların neyin nesiydi? Gerçeğin peşine düştüm. Yapma ya sana yeşil bir gözlük takmışlar ve her şeyi ot görüyorsun. İşte gerçekler insanı içine çekmek için vardır ve çektikçe anlarsın eline hiçbir şeyin geçmeyecek olmasını. Gerçekler boş mu? Evet, bir yanılsama ve elde edince değeri kalmıyor ya da bıkıyorsun! O hâlde bıkabileceğin bir şey ise bu neden gerçek olsun? Buraya kadar anladım veya anlamaya çalıştım yanlıșım varsa düzelt! Bu anlattıkların gerçekçi bir durum ve nasihat değil mi bir çelişki yok mu? Yok, çünkü senin gerçeğinle ve senin anlayacağın dilden konuştum. Gerçekleri bu kadar büyütme hepsi bir yanılsamadan ibaret ve yaşaman gerekiyordu yaşadın. Peki ne yapmam gerekiyor? Hiçbir şey yapma, çünkü akıștasın bazı durumlara müdahale edecek reflekslerin yok ve dahi olmadığını anlaman için yaşadığın ne varsa! 

Kısaca benim hayat hikayem bu deyip hikayem bitene kadar ve kaderin tayin edildiği merkez ile fazla uğraşma! Yorulursun ve yavaş yavaş tükenirsin! Kendime bir yol çizeyim mi? Çizme, zaten çizilmiş yolun ve yolculuğun devam ediyor, hem kim istemez ki sokakların bittiği yolunun denize çıkmasını! Nereye kadar ve nasıl? Bilmem ölünce anlarsın. Öleyim mi? Şimdi değil!