Biraz daha zaman demenin tam zamanı demeden devam ettik yazmaya! Söz uçar yazı kalır sözleri düşünce olarak kalmadı ve hayatın içinden geçerken kitap olarak okurla buluştu. Küçürek hikayelerden oluşan 4. Kitabımız bu hafta çıkıyor. Hikaye kitabımın çıkmasına maddi ve manevi desteğini hiç esirgemeyen okurlarıma teşekkür ediyor ve keyifli okumalar diliyorum.
"Hangi sese irkildin bașın iki elin arasında çığlık çığlığa? Dağlar denizlere paralel ve zirveleri gri duman kaplı, çağırsa mavi düşlerin için içine sığmayacak! “Haydi bașlasana bir yerden gelmeye” desen mevsim kış! Olur da bir gün, “Sen gelme, ben uğrayacağım ayak üstü” demeni çok bekledim... Ne sen geldin ne ben beklemekten vazgeçtim. Buraya kadar tamam gelinmez veya gidilmez günlerdeyiz. Hiç mi bunun yolu yordamı yok? Anlaşılan hiç yok, en azından şimdilik! Peki ne kadar zamanımız var? Biraz zamanımız var beklemeye! Taşlar bir bir yerine oturacak, oturmayanların üzerinden atlayıp geçeceğiz. Evet, yolların zorluğu bizi ürkütmez, gideceğimiz yolu bildikten sonra!"
Yukarıdaki satırlar kitabımdaki hikayelerin bir tanesinden alıntı yaparak siz okurlarım ile paylaşmak istedim. Yazmak güzel bir duygu, güzel yazmak başka güzel bir duygu, hem güzel yazmak ve bunu kitap haline getirip kalıcı olmasını sağlamak dünyanın en güzel duygularından bir tanesi!
İlki şiir kitabıyla bașlayan yazma heyecanım, fantastik mitoloji romanı ile devam etti, yetmedi mektuplardan oluşan deneme kitabı çıkardık ve ardından hikaye kitabı! Bu kadarla sınırlı kalınacak mı hayır, çünkü yazmaya başladığım iki kardeşin biyagrofik romanı var sırada! Allah izin verdiği sürece yazmaya devam edeceğim inșallah. Selam ve dua ile.
YORUMLAR